mezar taşı yazıları

ne bakarsın benim gibi/ ben de bakardım senin gibi/ sen olursun benim gibi/ ben olamam senin gibi

annem çok eskiden bir mezar taşında okumuş bunu. mezarlık civarından ne zaman geçsek tekrar eder. hafızama kazınmış.

"biz de gezerdik sizin gibi siz de öleceksiniz bizim gibi."

hastayım hastayım dedim bana inanmadınız, bak şimdi ne oldu?

zihni gereksiz bilgilerle doldurduğu için kısa süreli hafızaya daha elzem bilgilerin alınmasına engel olması sebebiyle unutkanlığa yol açıyormuş bu yazıları okumak. ama bu mantıkla bakınca reklam panolarını, plakaları ve dükkan tabelalarını okumak da aynı etkiye sahiptir. beyni daha anlamlı şeylerle meşgul etmeye çalışmalı bu nedenle. mesela mezarlıktan geçerken taşlardaki yazıları okumak yerine bir fatiha okuyabiliriz.

unutkanlığa sebep olduğu söylenir.
dursun gürlek hoca; kendi hafızasını örnek vererek bu unutkanlığın mecazi olduğunu, aksine dünya ve dünyalığın unutulmasına vesile olduğunu söyler.

(bkz:kitabe-i seng-i mezar)

okunması mekruhtur. (*)

eli boş gidilmez gidilen yere
boş gelmedim ya râb ben suç getirdim.
dağlar çekemezken o ağır yükü
i̇ki kat sırtımla pek güç getirdim.

(tahirü’l mevlevî’nin mezartaşı yazısı )

(bkz:mezar kitabeleri)

bazen insanların kendi isteğiyle bazen de tanıdıklarının isteğiyle mezar taşlarına yazılan yazılar.

"sevgili doktorum, seni ikinci yaşamda dört gözle bekliyorum."(doktor hatasından ölen hastanın mezar taşı)

"bir gün eserini seyretmek için bir adım geri çekildi."(gökdelenin cam silicisinin mezar taşı)