avrupa birliği

yukarıda örneklerinin bolca görüldüğü şekilde allah'ın ayetlerinin bazen ne kadar saçma yorumlanabildiğinin açığa çıkmasını sağlayan organizasyon.

rahmetli erbakan hoca'nın bu birliğe girmek isteyenlere şöyle seslendiği bir yerdir.

neymiş avrupa birliğine girecekmiş.
avrupa birliği dediğin ne senin be!
ne aile kalmış, ne çocuk kalmış,
uyuşturucu, içki, her türlü felaket.
çökmüş çürümüş,
sen hangi inancın evladısın,
hangi tarihin çocuğusun,
neyi bırakıp nereye gidiyorsun.
deli̇ mi̇si̇n be deli̇mi̇si̇n...!

ülke olarak vazgeçemediğimiz hedefimiz. nedendir bilmiyorum. avrupa ne yaparsa yapsın, dinleme skandalı patlasın, yıllarca kapısında süründürsün, ülke olarak bizi kültürel manada yozlaştırsın, hiçbir önemi yok. yine stratejik hedefimiz. o birliğe girmekle ne kazancımız var, henüz anlayamadım. medeniyet kurulacaksa, sizi yolunuzdan edecek stratejik hedeflere yönelmemelisiniz.

ekonomik ve siyasi ömrünü tamamlayan birlik. rusya'nın ve milliyetçilik içeren hareketlerin tehdidi altında. rusya, avrupa'yı işgale hazırlanan bir görünüm vermekte. buna alternatif abd ise avrupa kentlerinin güvenliğini artırma ve rusya sınırına yığınak yapma derdinde.

almanya, birlik kurulduğu yıllarda birliğe dahil olamayan, hatta birliğin bir yönününde almanya'nın tekrar yayılmacılığına engel oluşturmak için kurulmasına rağmen bugün birliğin lideri konumundadır. almanya hem ekonomik hem de siyasi olarak birliğe yön veren ülkedir. rus yayılmacılığına ve islam hareketlerin etkin faaliyetlerine karşılık milliyetçiliği desteklemektedir. avrupa birliğini coğrafi milliyetçilik temelli bir devlete dönüştürmek çalışmalar yapmaktadır. böylece hem islam dünyası, hem de rusya ile katı sınırlar oluşturmak istemektedir. rusya ise buna cevaben baltık ülkelerini ve doğu avrupa ülkelerini işgalle tehdit etmektedir. almanya ayrıca suriye sınırındaki enerji koridoru projesine aktif destek vermektedir. bunun esas amacı, rusya'ya olan enerji bağımlılığını minimuma indirmek.

ingiltere, ortadoğu'ya tekrar dönme hayalleri içerisinde. kurdurduğu veya destek verdiği yapay örgütlerle ortadoğuda sınırların yeniden çizllmesi için uğraşırken, rusya ile etkin mücadele edebilmek için abd ile yeni bir ittifak kurma girişimleri söz konusu.

fransa, sarkozy döneminde etkin bir dış politika ile akdeniz birliği projesini gündeme getirmiş ve nabucco gibi enerji nakil hatlarının baş mimarı konumunda bulunmuştur. sarkozy gittikten sonra içine dönen fransa, akabinde afrika'daki eski sömürgelerine dönme hayallariyle mali'ye harekat düzenlemiştir. fransa'nın eskiden beri başına buyruk dış politikası ingiliz ve abd'li yetkilileri rahatsız etmiştir. boco haram'a bu açıdan bakabiliriz. fransa'ya daha fazla içeriye girme uyarısı.

italya ve ispanya ekonomik krizlerle etkisiz hale gelmiş iki ülkedir.

ab'de son durum bu.

roma imparatorluğu'nun kurumlarını ve hukukunu uyarlayarak var olmuş birlik.

ab gibi emperyalist bir kurumsallaşmaya dönüşelim demiyoruz ama "biz neden osmanlı'yı ya da selçuklu'yu uyarlamaya talip değiliz?" sorusu hep kafamı meşgul ediyor.

kendi geçmişimizden neden bu kadar utanç duyuyoruz?

neden kendi realitelerimizi ısrarla reddediyoruz?

kendi geçmişimizden duyduğumuz rahatsızlığın esas nedeni nedir?

neden taklitçi ve teslimiyetçiyiz?

malum roma'nın uyarlandığı bir birliğe girmeye çalışınca romalı olmak kaçınılmaz.