komünizm – dertli sözlük
rusya’da uygulanan hali marksizm’in birçok teorisi ile uyuşmaz. bir kere klasik marksist teoride sınıflı toplum yapısı ve devlet yoktur. halbuki sovyet rejimi için devlet her şeydir. kapitalizmde nasıl burjuva soyguncuysa komunizmde de devlet soyguncu durumuna geçmiştir. yine işçi sınıfının bir hakimiyeti de söz konusu değildir. devlet komunist parti adı altında elit bir kesim tarafından yönetilmiştir. zaten komunist devrimin işçi sınıfının çok yoğun olduğu almanya ve fransa gibi ülkelerde değil de 200 milyonluk nüfüsunun yalnız 2.5 milyonu işçi olan rusya’da çıkması marksist teoriye taban tabana zıttır.

her ne kadar komünizmde eşitlikçi bir yapıdan söz edilse de teorikte böyle bir durum hiç oluşmamıştır. sovyet rusya’da vasat bir işçinin geliri ile ortalama memurun geliri arasında 25-30.000 ruble fark olduğunu biliyoruz. bunu komünist parti yöneticilerin maaşları ile karşılaştırırsak arada yüz katlık bir fark olduğunu görürüz. sovyet toplumunu sosyologlar tarım ve sanayi işçilerinden müteşekkil alt sınıf; memur, mühendis gibi yüksek eğitimli kişilerden oluşan orta sınıf ve yüksek devlet memurlarının olduğu üst sınıf olarak üçe ayırmışlardır. bu üç sınıf arasında devletin sunduğu imkanlara erişim noktasında büyük bir uçurum ve eşitsizlik vardır.

yine devletin baskıcı tutumu milyonlarca insanın işçi kamplarında hapishanelerde ölmesine sebep olmuştur. çarlık döneminde dostoyevski, puşkin, tolstoy gibi sanatçılar çıkaran rusya sovyetler döneminde kayda değer ne bir edebiyatçı ne de başka sanat dallarından insanlar yetiştirebilmiştir.

marksizm’deki din anlayışı sovyet rusya’da tatbik edilmeye çalışılmıştır. marksist teoride din üst sınıfların ve burjuvanın sömürü aracıdır. komünist toplumda sınıflara devlete ve dine ihtiyaç kalmayacaktır. sovyet rusya’da da dini kurumlar yasaklanmış, inciller ve kuran’ı kerimler toplatılmış, dini ifadelerin günlük hayatta kullanımı yasaklanmıştır.devrimin ilk yıllarında köylüler incile küfretmeye zorlandı, karşı çıkanlar kurşuna dizildi. arnavutluk’ta da enver hoca binlerce müslümanı katletmiştir.

komünist partinin toplum planlaması da tam bir fecaattir. teorik olarak komünist toplumlarda aile kurumu yoktur çünkü aile sömürünün kaynağıdır. sovyet rejimin ilk dönemlerinde de aile kurumu kaldırılmış evliliğin yerini kişiler arası basit bir sözleşme almıştır. bu sisteme göre genç kızların evlenene kadar diğer erkeklerle istediği gibi cinsel münasebette buluması serbesttir. cinsel devrim sloganıyla toplumun bütün yapısı bozulmuş; nüfus sayımlarına göre iki üç eşli çok kocalı birçok insan olduğu ortaya çıkmıştır. yine toplumda bazı kadınlar ortak mülkiyet olarak belirlenmiş ve para karşılığında bu kadınlarla işçilerin ilişki kurmasına izin verilmiştir. o dönemki bir rus gazetesinde bu mevzuda “bizde, erkekle kadın arasındaki ilişkiler yalnızca cinseldir, biz sevgi denen şeyi bilmeyiz, düzmece ruh dünyasına giren her şey gibi sevgi de küçük görülür.” diye bahsedilir. bunun haricinde sovyet rusyada çalışan nüfusun yarısının kadın olduğunu ve bunların bir çoğunun çok ağır işlerde zorla çalıştırıldığını biliyoruz.

komunistlere göre emperyalizm, lenin’den hareketle, kapitalizmin son aşamasıdır. fakat sovyet rejiminin de nihayetinde bir emperyalizmdir. mao bunu sosyal emperyalizm olarak adlandırır. sovyet rusya tahakkümü altına aldığı orta asya ve doğu avrupa ekonomilerini aynı kapitalist ülkelerin yaptığı gibi sömürmüştür. petrolünü azerbaycan’dan pamuğunu da türkistan’dan sömürerek ekonomisini büyütmüştür. bunun en somut örneği de afganistan’ı işgalidir. kapitalist emperyalist ülkelerden farksız olarak bir halkı yok etmeye çalışmıştır.
son yüzyılın karanlık ideolojilerinden biri. tekrar canlandırma düşüncesi var mı? konunun başında sorulmuş bir soru. biraz vurguyu artırmak için soruldu. cevaba geçelim o halde.evet, toplum mühendisleri, dünya üzerinde yeni bir toplumsal üzerinde çalışmalar yürütüyor. komünizmin tekrar gündeme gelmesi bu yüzden. pokemon go gibi oyunlarla toplumların kalabalıklar halinde davranışlarını kayıt ederken aslında düşünemeyen ve komutlara göre hareket eden yani tek merkezden yönlendirilmiş algı ile hareket kalabalıklar meydana getirme çalışmasıdır. diğer taraftan da işçi ve asker robotlar var. bunların tek merkezden kontrol edilmesi bize sovyetlerdeki politbüroyu hatırlatır. işçi, asker robotlar ve yönlendiriilmiş algılarla hareket eden kalabalıklar ise proleteryayı hatırlatır. zaten apokaliptik filmlerdeki işlenen konular da benzer bir telkin söz konusu. insanlar, zorlu koşullara ve berbat bir dünyaya hazırlanıyor. hazırlanan bu dünyada komünist bir düzen olacağı da telkin metoduyla anlatılmaktadır. mücadele yöntemleri doğru tayin edilmezse dünyayı yeniden komünizme hazırlayanlara hizmet edilir. bu nedenle 70-80 lerin dilini değil de günümüzün dilini kullanmak elzem. koministlerin aslında proleter diktatörlüğü savunarak en büyük faşist olduklarının hatırlatılmasından tutun da şiddeti teşvik ederek teröre zemin oluşturma girişimlerinin anlatılması gibi birçok faaliyet çerçevesinde olmalı. yani sembolleri ön plana çıkararak yapılan mücadele sembollerin toplumlar tarafından benimsenmesine neden olabilir. mevzu sembollerden ziyade ideolojinin çürütülmesi. aksi halde ilgili sembolün toplum nezdinden silinmesi hayal edilirken, toplumun ilgili sembole kanalize edilmesi gibi bir aksi tesir meydana gelir. bazı şeyleri tartışırken bu sosyolojik durumu ve toplumun tepkilerini iyi bilmek lazım. bir de çağın dilini yakalamak önemlidir. hatta en önemlisi.
müslümanlara kapitalizmden daha az zarar verdiği aşikar.keşke kapitalistler değil komünistler baskın olsa. onunla mücadele daha kolay.
bir ekonomik sistem olmanın ötesinde rus kökenli ve rusya'dan ithal bir ideoloji olduğu için, bu bakımdan rusya'nın yayılmacı ve işgalci siyasetine araç olduğu ve bağımsızlığımıza yönelik bir tehdit oluşturduğu için ülkemiz ve türk milleti tarafından benimsenmemiş ve sert tepki gösterilerek türkiye'de yayılması ve devleti ele geçirmesi engellenmiştir.
komünist rus emperyalizminin asya'daki tüm türk devletlerini işgal ettiği, tutsaklaştırdığı gerçeği komünizmin ekonomik bir sistem olarak değil, rus emperyalizminin bir silahı olarak gerçekçi bir tehdit olduğunu kanıtlamıştır.
"komünizm, sosyal bir isteriden başka bir şey değildir. onun hâkim olduğu hiçbir ülkede sosyal adalet ve iktisadî refah sağlanamadığı halde faşist veya kapitalist denilen demokrat ülkelerin pek çoğunda bu iş başarılmıştır. "hüseyin nihal atsız'ın "makaleler 1" kitabından alıntıdır.http://www.kitapyurdu.com/kitap/makaleler-1/14908.html&filter_name=hüseyinnihalatsız