şairini bilmediğim şiir – dertli sözlük
suyu andık ve çocuklar suya girdi
mayıstı
rüzgar, tenine dokunmadığımız gelin.
senin saçların pencereleri korumazdı,
ellerine aylara sığdıramazdın.
bir gülüşü habire parçalayan kalabalıklar
bir işçi kıza söylenmiş dolu vaatler gibi
ağzımızdan kopardığımız,
sonra kazancın hızını sayarken soyduğumuz hüzün..
gülünce dört mevsim açan adamlar;
kurumuş bir çiğdemi çiğnemektedir
ele vermeden güzelliklerini çiçekler
bir yağmurun kadrini sabahlayan
hani ölümü karıştırıp gökyüzünü ayarttığımız
haritalar önünde kan kusan düşümüz,
düşlerimiz
cana yakın söylevlerin yoksulluğunu içermektedir.
bir kurşun dağlara sürülür
adley her cümlenin içinde kavî
anılar ilkel alınmalardan
hayatı hayatlayan bir sesle
sesleri seslere vuran bir sesle
seri umarsız yiğitliklerle
anlatacak güzelliktedir.
yağmurlar hasatsız tarlaları dener
ısınır şarkılara çocuklar
gittiğin yerden uzun, kamalanmış öyküler gelir;
dizinde keklik oğutan yârim..

-anlatamıyorum-

son buldu ödeştik
böyle birden şiire susuyordum
işçiler mayıs diyordu
ama ben ....
yıkıldım.
ateşi şu, ışığı şu avcuma koyarak
gecelere vurdum alnımı..
yok oldu çekip gitmeleri sabahlarımın
bazı kadın adları, bazı çocuk adları;
dokunsam; ağlarlardı...