ingilizce – dertli sözlük
dil öğretiyoruz ayağına yabancı kültürlerin de aşılanması sonucu yozlaşmaya neden olan dil.
bize öğrenilmiş çaresizliği yaşatan dildir. bilmiyorum yabancı dil olarak fransızcanın favori olduğu yıllarda da bu ezim ezim ezilmişlik hissi var mıydı insanımızda.
bir deyim görürsünüz ingilizceye çevirmek istersiniz. sözlüğe baktığınızda kelime kelime tercüme edildiğini görünce şaşırırsınız. bu çeviriyi birinden duysanız gülersiniz bile. ama daha sonra jeton düşer. deyimin aslı bize ingilizceden geçmiştir. tabi ki de kelime kelime direk tercüme ile. ne olacaktı zaten türkçe'den i̇ngilizce'ye kelime geçecek değildi ya yogurttan başka.(bkz:para tuzağı)(bkz:money trap)
su son bir ayda ruyalarimdan hic cikmayan dil. (*)nerede oldugunu unuttum ama bir yerde okumustum, ingilizce turkceye oranla daha bir kendini ifade etmede onde diye. sebebi ise cumle yapisi. turkcede bir suru onemsiz sey cumlenin basinda yer alirken kelimenin yargisini bildiren fiiller hep sondadir. ingilizcede ise ozne ve fiil bastadir.kesinlikle hak veriyorum.
yaklaşık 3 aydır bir grup arkadaş herhangi bir vakfa, derneğe veya okula bağlı olmaksızın kurduğumuz konuşma kulübümüzde muhtelif konularda ingilizce konuşma yeteneğimizi geliştirmek amacıyla toplanıyoruz. haftanın belli günleri gruba hadis, ayet ve kıssalar gönderiyoruz. konuları hazırlık okulundaki gibi çevre, spor, sağlık gibi genel başlıklar değil de daha spesifik konulardan seçiyoruz. misal en son islamafobiyi konuştuk ve sonrası için the thinking muslim'dan why western muslims moving to turkey konusunu seçtik.

i̇ngilizcesini geliştirmek isteyen ama uygun ortam bulamayan hanım arkadaşlarımız varsa mesaj yoluyla ulaşabilir.
listeningi geliştirmek için youtube'daki english speeches kanalı takip edilebilir. en son theresa mayin bir konuşmasını dinlemiştim. bizdeki meb, yök başkanlarını vs. toplasan kadının onda biri etmezmiş. demek ki adamlar boş durmuyor, her alanda sürekli kendilerini geliştiriyorlar. biz tır şoförlüğünden hala istifa edemedik.