ruknettin’in kalbi için kehanetler – dertli sözlük
ruknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan ruknettin kurak ovalara yağmurlar yağar, ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi, kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır ruknettin! kehanetler kurarsın,yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir,aynalarda azalır sesin. doktorum ben bu kalbimi sarınır örtünürüm kış gecelerinde o nu yakar ısınırım üşürsem helak olacağımdan korkarım. doktorum gayya kuyusuna inmek istemem bana bir ip uzat,yağmurlar istemem aynaları kırarım,suretimi istemem mevsimler dönedursun,bu dünyayı istemem ben allah'ı isterim. ♥ben hep aynalardan geçerim doktor aynalar benden geçer. araf'tan bir sepet sarkıtırım aşağı, doluşur içine narin böcekler yaşamayı yeni öğrenmiş kelebekler üşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağı ben hep aynalardan geçerim doktor! günahları için ağlayan kim varsa kanatlarıyla okşar onu meleklerhep böyle midir kalbin hep böyle yavaş mıdır ruknettin? aynalar sana bir savaş mıdır ruknettin? yarin dudaklarından trenler geçer de kalbiyin istasyonunda durmaz mı sen hiç satrançta yenilmez misin atına binip hep gider misin bilmez misin,atından ayrı düşen bir vezir zehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığı ve nihayet şahlar da aynalardan geçer bir sen mi kalırsın bu rüyada ruknettin herhalde hep böyledir bu dünya sevenlere bir tuzaktır ruknettin! buraya kalbinizi kuşatmaya geldiydik konuşmayı unuttuyduk,hal diliyle söylediydik. dua okuduyduk,yağmur dilediydik kalbinizi kuşatmaya geldiydik. hoşgeldiniz.buyrun.işte kalbim. adımı unuttuğum zamanlarda ruknettin'im gövdesi ihlal edilmiş bir yetimim. şu kapıdan buyurun, az ilerisi kalbim. benim kalbim bir ıslahevidir doktor. yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde benim kalbim gövdesi ıslahevlerine çakılı bir kuştur uçmayı bilmeden ölür kenar otellerde kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor tıkanır,ölür metropollerde. bir çiçeği uyandırmak için mi söner bu ateşgahlar kaldırmak için mi yeraltını o derin uykusundan kurur bu göl ne var ve ne oluyor neden türkü söylüyor fesleğenler uzakta biri mi göründü biri incil okurken düşüp bayıldı mı bir rüya mı gördü yalnız keşişler ne oldu? adım ruknettin,tanışıyor olmalıyız bir çay ocağında ya da bir merdiven başında sunmuş olmalıyım kalbimi size bakın!demiş olmalıyım henüz avladım o'nu igvanın zehrini boşalttığı kuyularda. yalnız günah parlar zifiri karanlıkta ve kuyudan kuyuya bir yol yoktur bir avcı tüfeğini doğrulttuğunda ay gibi ışıdığında bir aşk bir mevsim yönünü şaşırdığında. hayret etmiş olmalısınız,kalbim hezarfen misali havalanınca. korkarım sevgili doktor,bu mektuba kendimi üzerek başlayacağım çabuk büyüyen bir çocuk gibi, ceplerimin nerede olduğunu unutacağım önce ve mazi gizlenecek bir yer bulamayacak kendine. sonra bir menekşeyi teheccüde kaldırmayı unutacağım. unutacağım,hangi şehirde durursam yar beni karşılar. nerede ölürsem bahtıma idamlar çıkar gülümseyen bir arap olacak yüzümün size bakan tarafı, terkedip gitmelerin ağırlaştığı bir güz olacak öte yarısı. alnımın dokunduğu yerden savaşlar artacak ve bahar giysilerine bürünmüş gelirken kıyamet ''gönüllü mağlupları olacak hayatın'' doktor. yarından korkan adam,ruknettin böyle söyler. siz doktor,yazabilir misiniz bir gülü yeniden alıştırabilir misiniz baharı çürüyen toprağa kabaran yağmuru yeraltına ve bir aşkı ayrılığa yakıştırabilir misiniz doktor kanatlarında hüzün ve manolya taşıyan kuşlarla konuşabilir ve trampetimi geri verebilir misiniz bana? ah kalbin moğolları ! size verecek ne kaldı bir kitap olup yandı da o külünden zehir kaldı bir hayal olup uçtu da gökte melekler bağırdı ''eve dön,eve dön!'' döndüm ki;şehrin ağrıları üstüme kaldı bulvara uzanmış diskotek kızlarısüpermarketler,bankalar /yani toplu insan mezarları/ üstüme kaldı. size ne denir ey kalbin istilacıları barbar denir,'bir hayal yıkan'denir. alın o'nu da götürün,bir kalbim kaldı. bir ilkokul atlasında gemilerim yandıydı cenevizden geliyordum,elimde mektuplarım vardı. elimde ölü bir kızın sağır saçları vardı bir mevsimin ortasında kalakaldıydım bakkaldan manavdan değil, cenevizden geliyordum doktor o kızın saçlarından geliyordum yitirilmiş bir mahkemeden galiba kalbimden geliyordum. bir güle boyun eğdiren nedir o aşk değilse nedir kalbe çıkartılan tutuklama emri, aşk değilse. ah,o sığınaklardan yitikleri toplayan ve düşlere vuran gemi nedir aşk değilse size kendimden bahsediyorum doktor biraz yağmur kimseyi incitmez. iyi ruhların arasında dolaşan bir gölgeden sözediyorum. acıdan çatlamış kalbi soğuğa dayanıklı kılan bir bilgiden terkedilmiş şizofrenleri kendine çeken vadiden keşişlerin hüznünden ve bir aşk yüzünden ayları karıştıran kişinin tababet-i ruhiyyesinden size kendimden bahsediyorum doktor ben kar yağarken ıslanmam. benim öbür adım rüzgar uğradığım orman değdiğim kalp uğuldar. deki bulunur elbet iyi bir hal üzre kaybolan kişi kemal sayaredit: nayır nayır bu başlık benim olmalıydı, pek bi severim bu şiiri (*)
irüknettin’in aynalarda ağladığı kadar var.bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettinkurak ovalara yağmurlar yağar,ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi,kalbin şiir olup vadilerini sular.senin de vadilerin vardır rüknettin!kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendinikurtarıp o yangında ilk önce kalbininiyedir, aynalarda azalır sesin.iidoktorumben bu kalbimi sarınır örtünürümkış gecelerinde o nu yakar ısınırımüşürsem helak olacağımdan korkarım.doktorumgayya kuyusuna inmek istemembana bir ip uzat, yağmurlar istememaynaları kırarım,suretimi istememmevsimler dönedursun, bu dünyayı istememben allah’ı isterim.iiiben hep aynalardan geçerim doktoraynalar benden geçer.araf’tan bir sepet sarkıtırım aşağı,doluşur içine narin böcekleryaşamayı yeni öğrenmiş kelebeklerüşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağıben hep aynalardan geçerim doktor!günahları için ağlayan kim varsakanatlarıyla okşar onu melekler.ivhep böyle midirkalbin hep böyle yavaş mıdır rüknettinaynalar sana bir savaş mıdır rüknettinyarin dudaklarından trenler geçer dekalbinin istasyonunda durmaz mısen hiç satrançta yenilmez misinatına binip hep gider misinbilmez misin, atından ayrı düşen bir vezirzehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığıve nihayet şahlar da aynalardan geçerbir sen mi kalırsın bu rüyada rüknettinherhalde hep böyledirbu dünya sevenlere bir tuzaktır rüknettin.vburaya kalbinizi kuşatmaya geldiydikkonuşmayı unuttuyduk hâl diliyle söylediydikdua okuduyduk, yağmur dilediydikkalbinizi kuşatmaya geldiydik.hoşgeldiniz. buyrun, işte kalbim.adımı unuttuğum zamanlarda rüknettinimgövdesi ihlâl edilmiş bir yetimim.şu kapıdan buyurun, az ilerisi kalbim.vibenim kalbim bir ıslahevidir doktor.yetim bir çocuk durmadan azarlanır içindebenim kalbim gövdesi ıslahevlerineçakılı bir kuşturuçmayı bilmeden ölür kenar otellerdekalbim ıslah olmaz bir kuştur doktortıkanır, ölür metropollerdeardından attar okunur.viibir çiçeği uyandırmak için misöner bu ateşgâhlarkaldırmak için mi yeraltınıo derin uykusundankurur bu gölne var ve ne oluyorneden türkü söylüyor fesleğenleruzakta biri mi göründübiri incil okurken düşüp bayıldı mıbir rüya mı gördü yalnız keşişlerne oldu?viiiadım rüknettin, tanışıyor olmalıyızbir çay ocağında ya da bir merdiven başındasunmuş olmalıyım kalbimi sizebakın! demiş olmalıyım henüz avladım onuiğvanın zehrini boşalttığı kuyularda.yalnız günah parlar zifiri karanlıktave kuyudan kuyuya bir yol yokturbir avcı tüfeğini doğrulttuğundaay gibi ışıdığında bir aşkbir mevsim yönünü şaşırdığında.hayret etmiş olmalısınız, kalbimhezarfen misali havalanınca.ixkorkarım sevgili doktor,bu mektuba kendimiüzerek başlayacağımçabuk büyüyen bir çocuk gibi cepleriminnerede olduğunu unutacağım önceve mazi gizlenecek bir yer bulamayacak kendine.sonra bir menekşeyi teheccüde kaldırmayı unutacağımunutacağım hangi şehirde durursam yâr beni karşılarnerede ölürsem bahtıma idamlar çıkar.gülümseyen bir arap olacak yüzümün size bakan tarafıterkedip gitmelerin ağırlaştığı bir güz olacak öte yarısı.alnımın dokunduğu yerden savaşlar artacakve bahar giysilerine bürünmüş gelirken kıyametgönüllü mağlupları olacak hayatın doktor‘yarından korkan adam’ rüknettin böyle söyler.xsiz doktor yazabilir misiniz bir gülü yenidenalıştırabilir misiniz baharı çürüyen toprağakabaran yağmuru yeraltınave bir aşkı ayrılığayakıştırabilir misiniz doktorkanatlarında hüzün ve manolya taşıyankuşlarla konuşabilirve trampetimi geri verebilir misiniz bana?xiah kalbin moğolları! size verecek ne kaldıbir kitap olup yandı da okülünden zehir kaldıbir hayal olup uçtu dagökte melekler bağırdı:‘eve dön! eve dön!’döndüm ki şehrin ağrıları üstüme kaldıbulvara uzanmış diskotek kızlarıo melul orospularsüpermarketler, bankalar/toplu insan mezarları/üstüme kaldı.size ne denir ey kalbin istilâcılarıbarbar denir, ‘bir hayal yıkan’ deniralın onu da götürün, bir kalbim kaldı.xiibir ilkokul atlasında gemilerim yandıydıcenevizden geliyordum,elimde mektuplarım vardı.elimde ölü bir kızın sağır saçları vardıbir mevsimin ortasında kalakaldıydımbakkaldan manavdan değil,cenevizden geliyordum doktoro kızın saçlarından geliyordumyitirilmiş bir mahkemedengaliba kalbimden geliyordum.xiiio ayaklarını değdirdiğin deniz rüknettin,yani yarıno ıssız ve derin ülkesi yavrukurtlarıniçli kızların kederine ilişkin o hakikatgün gelir, seni açıklarında boğarve haykırır ardındanterkedip geldikleri sularahiç ağ vurmamış balıklar;eve dön! eve dön!dönersin aklında hüthüt kuşları kalırardında sevmeyen ve sevilmeyen bir adam kalırve rüknettin, senin kalbinden, her akşamutangaç çocuklar yeryüzüne dağılır.xivgüvercinler nasıl taşırsa ömrünüöyle taşırsın sır misali kalbinitabipler o yardan el çekerseaynalar sırrına agâh olur rüknettinne bir halvet olur sana bu dünyane tutuşan gövdene bir gölgesuskun balıkların dilini çözen rüyagün gelir sana mihrâb olur rüknettin.xvbir güle boyun eğdiren nediro aşk değilsenedir kalbe çıkartılantutuklama emriaşk değilseah, o sığınaklardanyitikleri toplayanve düşlere vuran geminedir aşk değilsesize kendimden bahsediyorum doktor‘biraz yağmur kimseyi incitmez’.xviiyi ruhların arasında dolaşanbir gölgeden sözediyorumacıdan çatlamış kalbisoğuğa dayanıklı kılanbir bilgidenterkedilmiş şizofrenlerikendine çeken vadidenkeşişlerin hüznündenve bir aşk yüzündenayları karıştıran kişinintababeti ruhiyyesindensize kendimden bahsediyorum doktorben kar yağarken ıslanmam.xviibenim öbür adım rüzgâruğradığım ormandeğdiğim kalp uğuldar.de ki gayb seferinde kaybolmuşumyola haritasız çıkanlarınyıldızları ve münhâl yüzleri okuyanşarkısını unutmuşumsönmüş taşıdığım ateşle beraberyaz günleri, uğruna okul kundakladığım âyinler.de ki bulunur elbetiyi bir hâl üzre kaybolan kişi.meğer anka değil bîgâneymişimkalbim kendine varmadıkçabitmezmiş yolum, dîvâneymişimuyardı melekler rüknettinmişimuyandım bir namaz yürür önümde.benim de buharım tüterdi doktorbir zaman, aşktan bahsedilince.xviiieve annesiz dönen çocuklarındiline musallat olanve hazin bir ırmağıngeçerken ışıttığı kentlerindiline musallat olanakşamları baharınıslattığı mezarındiline musallat olanbu dünyayı severkenkalbine ağrılar saplanan kişiyedüşlerin kimyasındanşifalı otlar çıkaranben bir ilâhi söylüyorum doktoray vakti, dantel kızlarındiline musallat olanxixşimdi gitsekbir yerde güneş kalır mıbiz yokken gülleri sulayacakbir yağmur içeri girer mibak yanaşıyor rüknettinhayalin bize vadettiği gemiömrümüzden bir yaz demir alıyoriçine toplayarakvadiler arasında sıkışmışson müminitütünle dişlerineâhir zamanı çizenson şizofrenive köyünden dönerkenzikri kendine yoldaş edinenson havâriyisu yükseliyoriyi ki gemideyiz rüknettiniyi ki senin öbür adın rüzgâriyi ki mevsimden mevsime bir yolyani inanan bir kalbin var.xxgözlerini kapat, rüknettinhissedeceksin bakgeyiklerin ağlayarak dolaştığıbir vadiden sana kuşlar uçacakve serin denizlerin; kara yelkenlerintebdil-i kıyafet gezdikleri ormandansana tiner çekençocuklar uçacakve bir sabah namazındanatayurtlarına dönerkenyolda uyuyakalan meleklerimduasından sana sevdatüten şiirler uçacak.doktorum, uçan insandır aslındakalp denen ırmakarayıp denizini buluncayağmurla karşılaşmamış bir şehreâniden kar yağıncadönüp dolaşıp da ruhrahmet vadisine varıncauçan insandır aslında.o halde hamdolsunhamdolsun cenneti ve cehennemibize bir karşılık kılanarüknettin ve doktoru konuşturanakalpleri buluşturanagüneşi ve ayıaşkı ve acıyıhamdolsun kavuşturana.
"benim kalbim bir ıslahevidir doktor.
yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde
benim kalbim gövdesi ıslahevlerine çakılı bir kuştur
uçmayı bilmeden ölür kenar otellerde
kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor
tıkanır, ölür metropollerde. "