modernitenin müslümanlara yaşattığı zihin kırılmalarının somut örneklerindendir. rızkın para ve maaştan farklı bir şekilde algılanmasını kabullenemiyoruz.
rızık der ike illaki süreğen bir maaş ve iş anlayışı hakim hepimizde. bir lokma bir hırka anlayışına geri dönmemiz kabul edelim mümkün gözükmemekte. ve fakat rızık algılarımızı düzeltmek ve vahye göre düzenleyebilmek için hala vaktimiz var.
ezberlenilen kelime olan "rızık allah'tandır" bizler için ne anlama geliyor. buna ciddi olarak kafa yormalıyız. örneğin bir kuş sabah yuvasından çıkar akşama kadar kendisine ayrılmış olan rızkı arar durur. ve kuşlar yarın için mal biriktirmez. bizler gibi bir yarın algısı ve kaygısı yoktur. karınca ve sincap gibi mal depolamaz. sadece her sabah rızkını aramak için yuvasından ayrılır.
bizler için ise sırtını devlete dayamak bir zorunluluk. ki evlilikler gibi bir çok lüzumlu işler dahi buna bakmaktadır. olmaz ise bir ücretli, maaşlı iş evlilik, adamdan sayılmak gibi şeyler es geçilmektedir.
rızkın allah'tan olduğunun en iyi kavranabileceği durum kanaatimce ticarettir. çünkü satış insanın elinde değildir. ücretli işler gibi arkası var ne de olsa anlayışı ile hareket edilmez. veya zanaatları da bu minvalde ele alabiliriz. kapitalizmin (vurgula: durmadan üret ve durmadan tüket) anlayışına eski zanaat ehlinin o (vurgula: günlük ihtiyacın kadar üret ve israf etme) anlayışı ket vurabilir. yoksa rızkın ne olduğu devlet memuru kafası ile idrak edilmekte epey zorlanılır. ve hatta kimileri için imkansızdır da.
rızık der ike illaki süreğen bir maaş ve iş anlayışı hakim hepimizde. bir lokma bir hırka anlayışına geri dönmemiz kabul edelim mümkün gözükmemekte. ve fakat rızık algılarımızı düzeltmek ve vahye göre düzenleyebilmek için hala vaktimiz var.
ezberlenilen kelime olan "rızık allah'tandır" bizler için ne anlama geliyor. buna ciddi olarak kafa yormalıyız. örneğin bir kuş sabah yuvasından çıkar akşama kadar kendisine ayrılmış olan rızkı arar durur. ve kuşlar yarın için mal biriktirmez. bizler gibi bir yarın algısı ve kaygısı yoktur. karınca ve sincap gibi mal depolamaz. sadece her sabah rızkını aramak için yuvasından ayrılır.
bizler için ise sırtını devlete dayamak bir zorunluluk. ki evlilikler gibi bir çok lüzumlu işler dahi buna bakmaktadır. olmaz ise bir ücretli, maaşlı iş evlilik, adamdan sayılmak gibi şeyler es geçilmektedir.
rızkın allah'tan olduğunun en iyi kavranabileceği durum kanaatimce ticarettir. çünkü satış insanın elinde değildir. ücretli işler gibi arkası var ne de olsa anlayışı ile hareket edilmez. veya zanaatları da bu minvalde ele alabiliriz. kapitalizmin (vurgula: durmadan üret ve durmadan tüket) anlayışına eski zanaat ehlinin o (vurgula: günlük ihtiyacın kadar üret ve israf etme) anlayışı ket vurabilir. yoksa rızkın ne olduğu devlet memuru kafası ile idrak edilmekte epey zorlanılır. ve hatta kimileri için imkansızdır da.