dinler arası diyalog – dertli sözlük
olaya en basitinden şöyle bakıyorum. madem böyle bir gücümüz var, elin papazıyla ilgilenene kadar, kendi ülke evlatlarımızla ilgilensek ya, zira şöyle bir çevremize bakarsak, bu daha mantıklı bir adımdır kanaatimce.
"ey iman edenler! yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar) içinizden onları dost tutanlar, onlardandır åžüphesiz allah, zalimler topluluğuna yol göstermez" (maide 51)

yani hiç konuşmayacak mıyız bu yahudi ve hristiyanlarla? hayır buna istinaden , asrı saadet döneminde gayri müslimlere muhabbette bir nifak endişesi vardı . ancak , günümüzde yaşanana inkılabat manevi değil bir nevi medeni ve dünyevi bir inkılabat olduğundan , kıstas olarak medeniyeti nazara almak esastır. dünyevi meseleleri geçelim ama diyalog an itibariyle uhrevi bir amaç olduğu için bu konuda ayeti kerimeyi esas almalıyız, şunun bunun fikrini değil...
abd'nin bop projesinin dinã® ayağı diyebiliriz. türkiye'de ve dünyada bu projenin pazarlanması malum cemaate yıkılmıştır.
diğer dünya insanlarına islamı anlatmak amaçları gibi gözüksede öyle olmadığını ispanyanın başkenti madriddeki arko çağdaş sanat fuarındaki heykelden olayın nereye vardığını anlayabiliyoruz. en altta incile secde eden müslüman, müslümanın sırtında hristiyan elinde tevrat ve hristiyanın omzunda da bir musevi elinde kuran..hımm ilginç (!)
nedense eleştirilmekten ziyade uygulayıcılarına hakaret edilen hareket. dinlerin tevhidi projesi yani "tek çatı altında bütün dinleri toplayalım" fikirli vatikan projesi ile alakası yoktur. temel amaç müslüman olmayanlara islam'ı tanıtmaktır. unutmayın, efendimiz ebu cehil'in ayağına onlarca kez gitmiş, bütün servetini gelenlere bir şeyler anlatabilir miyim derdi ile müşriklere ziyafet vererek harcamış. internet mücahitliği ile din tamamlanmıyor maalesef. birbirimizi yiyerek kafirlere yollar açıyoruz sadece.
ayette buyurulduğu üzere, tevhid ilkesine gelmedikleri müddetçe, diğer din mensuplarıyla bir diyalog içerisinde olamayacağımız açıkken, sonradan uydurulan, gündemde tutulmak suretiyle diğerlerine şirin görünmek için kullanılan söylem.