"medeniyet hangi zaman ve şartlarda olursa olsun insana verilen değerle ölçülür. insan problemlerini hangi toplum en güzel şekilde çözüyorsa, o toplum medenidir.
bugün makinenin terakkisine medeniyet diyorlar. bu bizi vahşete götürdü. bu mudur medeniyet; bomba yapmak mıdır? memleketlere girip yağma etmek midir? işte afrika!..." ont
medeniyet lüzumsuz ihtiyaçların sonsuz sayıda artmasıdır, demiş mark twain.
adına üniversitelerin,derneklerin,vakıfların açıldığı çoğu insanın yoksun olduğu kavram
bir arkadaşımın babası eyüpte mezarlıkları gezerken "osmanlı öyle bir medeniyet ki hiçbir şeyi olmasa bile mezar taşlarındaki incelik ve sanat onun derinliğini anlatmaya yeter" demişti.
aslen ideal medeniyet, kainatın tınısına senkronize olmaktır. öyle ki, her şeyin akışına bütünlenmek yeterli. ve bu nefsi-gayri nefsi gibi bir dualiteden değil, bütün bir hayatı sırat üzere denge yoluna yerleştirmek gibi bir tevhid yörüngesinden beslenir.
bir tanım: "medeniyet zenginlik, suri kibarlık, bedeni hazları tatmin ve cismaniyetin sefahetler içinde yüzüp gezmesi değildir. o, gönül zenginliği, ruh nezaketi, görüş derinliği ve başkalarına hayat hakkı tanıyıp, onları da kabul etmek demektir."
medeni insan mânâya itibar eden insan demektir...
medeniyet , dediğin tek dişi kalmış canavar !
mehmet akif ersoy