efendim – dertli sözlük
taner yüncüoğlu'na ait bir ezgi/naat;

https://www.youtube.com/watch?v=rytc-pf9pz0

sözleri;

suskun telaşlarla ömrüm perişan.
vuslatınla coşmaz mıyım bir gün efendim
ruhum sana hasret, feda yoluna
senden mahrum senden ayrı olmaz efendim
vuslatınla coşmaz mıyım bir gün efendim

bin gamla dolmuşum mahzun biçare
bir ateşin ortasında hep kavrulmuşum…
senin derdin ile sararmış solmuşum…
kandiller yansın efendim canlar şenlensin.
vuslatınla coşmaz mıyım bir gün efendim

buluştur ey bizi sabrın şehrinde
bağlanmışız her nefeste sözden efendim
hayatı bahşetmiş lutfuyla rabbimiz
halka olmak aşk bahrinde bayram efendim
vuslatınla coşmaz mıyım bir gün efendim
necip fazıl kısakürek versiyonu bir başkadır.(*)

efendim

benim efendim !
ben sana bendim !
bir üfledin de
yıkıldı bendim.
ben ki, denizdim,
dağbaşı bendim.
şimdi sen oldun,
âleme pendim.
benim efendim !

benim efendim ,
feza levendim !
ölmemek neymiş;
senden öğrendim.
kayboldum sende,
sende tükendim!
sordum aynaya:
hani ya kendim?
benim efendim !

benim efendim !
emri yüklendim!
dağlandım kalbden
ve mühürlendim.
askerin oldum,
başta tülbendim;
okum sadakta,
elde kemendim.
benim efendim.
cahit zarifoğlu şiiri.

i

boynuna bir ip at
kölen diye yollardan gezdir beni

ii

gözlerini süzüyorsun
bir balık gibi akıyorsun kaldırımlarda
bir daha yüreğini kaparsan bana
'bu yaprağı paramparça yaparım'
çiçekleri sarı yapraklar ve bir ocak ayı
ağız ağıza sin ve cim harfleri
ateş kararıyor, bu içimin alevleri
acı çekiyorum elimden alınmışsın gibi
bir mektup hikayemiz olacak
baştan başa notalar bülbül ağızları
dik kafalı bir baş görüyorlar
başını eğmiş dalların yaprağında
zayıf bir çocuk yüzü, gülümsüyor
dikkatle bak, korku dolu bakışları
o boğulurken gülücükler
saçılıyor
ölüm bir kuş kaldırıyor mezarlıktan
ak kanatları, hayat yok oluyor
çıkıp geliyorsun
kor gibisin, bir kar gibisin
soruyorsun: zarifoğlu bana dargın mısın
yoksa uyardılar mı seni sevdamızdan
'yaşamak' bir perde gibi kalkıyor aramızdan
zamansız mekansız bir tünel başındayız şimdi
o mavi gözleri görmüş olmalıyım
bir ikindi vakti kaskatı ellerimin altında
uçuşlu saçlar bukleler
üstünde uyuyan eller
sevgim uzanıyor
soluk soluğa uyandırıyor menekşeleri
görüyorum kıpırdanışlarını
uykunda gül açan yanaklarını