müslümanların çıldırtan sessizliği – dertli sözlük
akif emre'nin yazısı gibi bu yazıyı da her kim yazdıysa eline yüreğine sağlık...
neden mi?
görün görmeyin, farkında olun olmayın, ümmetin en büyük sorunudur bu sessizlik.
yanıbaşındaki filistine bile sessiz kalan, alttan alta bu soykırımın ve zulmün sürmesini isteyen islam devletlerinin iktidarı bu sessizlik yüzünden devam etmiyor mu?
kapılarını amerikan ordularına açıp da müslüman ülkelere saldırması için destek veren devletler, hükümetler, nasıl ayakta kalıyor? bu sessizlik yüzünden değil mi?
dünyanın dört bir yanında müslümanlar ızdırap içindeyken, gelişmişlik bakımından diğerleriyle kıyaslanırken yerlerde sürünüyorken; duyarsız, sessiz, korkak, güce tapan kitlelerin hiç mi suçu yok bunda?
bize gelince,
hatırlıyorum da bosna'da dünyanın gözü önünde insanlar vahşice katledilirken, bizim aslan sosyal demokratlarımız, solcularımız, liberallerimiz vs.nin gıkı çıkmazdı.
hatta içlerinden birinin leman dergisinde yazdığı cümle hiç çıkmıyor aklımdan "bosnada olanları dinciler sahiplendiği için biz ilgilenmedik"
şimdi de taraflar değişse de durum aynı.
adalet kurumlarına güven günden güne azalır, eleştiremezsiniz.
eskilerin yaptığı yanlışları şimdikiler de yapar, eleştiremezsiniz.
i̇nsanların yaşam biçimlerini doğrudan etkileyen bir sınavın sorularının belli kişilere verildiği ortaya çıkar, eleştiremezsiniz.
doğa katledilir, ormanlar yok edilir, hes'lerle birileri para kazanacak diye sular kurutulur, eleştiremezsiniz.
memleketin başkentinde susuzluk başlar, çözümü memurların yazın memleketine gitmesine bağlayan belediye başkanını eleştiremezsiniz.
çok basit bir biçimde çözülebilecek bir mesele, sırf inat uğruna memlekete yayılır, isyanın eşiğine gelinir, insanlar ölür, arkadaş yangına körükle gitme, cumhurbaşkanı gibi akil insanların sözüne kulak ver, diyemezsiniz.
kar hırsı, beceriksizlik, ihmal, insan hayatını önemsememe takdir-ilahi değildir, suçu allah'a atmak yerine kendinizde arayın diyemezsiniz.
derseniz, ötekilerin "değirmenine su taşımış" olursunuz. hatta mürted, hain, münafık felan artık ne tutarsa...
ötekinin değirmenine su taşımak, eleştirmekle değil, bilakis yanlışa sessiz kalanların yaptığı iştir.
zira iki yanlıştan bir doğru çıkmaz, eninde sonunda yanlışı yapan kaybeder. i̇şte öteki asıl o zaman kazanmış olur.
uzun lafın kısası,
asr-ı saadet diyip duruyorlar ya, asr-ı saadetten bir manzarayı nakledelim ve bugünle kıyaslayalım...bir benzerlik var mı?
"hz. ömer halife seçildiği zaman müslümanların karşısına çıkmış ve şöyle demiştir: “ey insanlar! ben bir hata yaptığım zaman ne yapacaksınız?” bunun üzerine, içlerinden heyecanla, ömer meşrepli biri de kılıcını göstererek şu cevabı verir: “seni kılıcımızla düzeltiriz.” bu olumlu tepki karşısında hz. ömer ellerini açarak şöyle dua eder: “allah’ım yanıldığımda beni düzeltecek teb’am olduğu için sana şükürler olsun"
konuyla ilgili güzel bir yazı, dileyenler buyursun okusun...(http://dergi.altinoluk.com/index.php?sayfa=yillar&makaleno=d260s017m1)