israil'in gazze'yi bombaladığı birkaç gün içinde kaç sivilin öldüğünü, marmara depreminde tonlarca ağırlıkta binalar altında kaç kişinin kaldığını, istanbul'da kaç sahipsiz sokak çocuğunun bulunduğunu, bu kış kaç evsizin donarak hayatını kaybettiğini, dünya üzerinde milyar doları aşkın servetiyle "göz dolduran" kaç "şanslı"nın bulunduğunu, bunun yanında dünya üzerinde bir günde kaç kişinin açlıkla mücadele ettiğini ve daha birçok şeyi belirten işaretler sisteminin göstergeleri. rakamlar... dünya üzerindeki her şeyi ölçüp biçmeye, sınırlandırıp anlamlandırmaya ve kontrol etmeye adanmış, despotik akıl iktidarının modern zamanlardaki bir karşılığı hükmündeki rakamlar -bir bilgenin söylediği gibi bir gösterge parçaları olarak- kaderi, kısmeti, talihi evcilleştirir istatistikler aracılığıyla. gaybã® olanı disipline eder, tablolara döker, "anlaşılır" hale getirir. tek başına hiçbir şeyi açıklayamayacak olan rakamlara ürküten bir iktidar bahşedilir, sonra da onlara tapılır. konuşurken rakamlar vererek konuşanların sözüne daha çok itibar edilir. istatistiklerdeki bu rakamlar modernize edilmiş hayatın köşe taşlarıdır. her şeyi anlamak, ölçmek, biçmek konusunda kendisinden emin olan aklın ve düzenin sembolleridir. kısacası kemiyet habercisidirler. miktar. nicelik. "şu sepette kaç elma var?" sorusunun cevabını verirler; oysa o sepetteki elmaların kalitesi hakkında fikir almak için elmalara tek tek dokunmanız gerekir.