bıçaktan epey büyük eski zamanlarda kullanılan savaş gereci. samuray kılıçları dünyaca meşhurdur. bir kısım toplumlarda eski zamanlarda bazı kılıçlar ile iktidar özdeşleşmiştir.
(bkz:seyfullah)
kurtlar vadisi 1. dizide konseyden biri olan ve mehmet karahanlı'nın sağ kolu olan sadık aynı zamanda sahtekarlık rolünü üstlenmiş kişi.
kelimenin kökeni iki anlama geliyor:
1.kıl:vücutta çıkan tüyler, özellikle saç, sakal ve bıyıkta bitenlerin her biri.
2.kıl:oldurmak anlamına geliyor. ismet özel kelimenin bu anlamında yola çıkarak "namaz insanı kılar" demişti.
oldurmak veya tüy. acaba nasıl bir mantıkla kılıç türedi? kılıcın adam kesen yanı yani katl kötüdür. ve fakat at binen kılıç kuşanan övgüye layıktır. hele ki küffara kılıç çekmek babayiğitliktir.
öyle ise anlam ilişkisi ne?
yalnız burada kıl'ın erkekte olgunluk simgesi olduğunu es geçiyoruz. ki "tüyü bitmemiş yetim hakkı" deyiminde görüldüğü üzre ergenliğe henüz girmemiş veya içerisinde olanlar için olgunluktan bahsetmek mümkün değil. kaba bir tabir olsa da olgunluk için erkekte kıllanmak önemli. yani gösterge/simge/sembol/remiz olarak.
kıl'ın iki anlamı arasındaki bağı kurduk. şimdi sıra kılıç'la olan bağda:
acaba o ne?
bu konuda da içerisinde kıl geçen deyimlere müracaat şart galiba:
kıl gibi: çok ince.
kıl köprü: (mec.)sırat köprüsü.
kıl kadar: en ufak.
kıl payı: çok az fark.
kılı kır yarmak: büyük bir dikkatle incelemek, titizlik göstermek.
kıldan kıla: bütün ayrıntılarıyla, inceden inceye.
kılına dokunamamak: en ufak bir zarara maruz kalmamak.
bu deyimlerden anladığım kadarıyla çokca incelik, dikkat ve titizlik isteyen bir şey kılıç. gerek yapımında çeliğin inceltilmesi esnasında, gerekse kullanımında gösterilen hünerler açısından en ince/küçük/zarif hata onu işlevinden edebilmektedir.
bu arada başka bir çağrışım olan kılçık kelimesi çok benzer kılıç kelimesine. kılçık ince ve dikkat edilmediğinde boğazda tahribata neden olabilen bir kemik parçası. balık yemenin en büyük ve titizlik isteyen meşakkati.
tüm bunlar çerçevesinde kılıç ismini boşa almamış. bizler ilk etapta anlamını ve kökle bağlamını hemencecik kuramasakta türkçe'de aynı kökten türeyen tüm kelimeler birbiri ile anlam olarak akrabadır. birbirine o anlam sayesinde bağlanır. bu değmekten ötedir. kök öyle bir anlam içerir; ki kendisinden türeyen tüm kelimeler o kökün içinde mevcuttur. bu yüzden kökler tek kelime ile veya tek anlam ile açıklanamayacak kadar grift bir anlam yoğunluğuna haizdir.
1.kıl:vücutta çıkan tüyler, özellikle saç, sakal ve bıyıkta bitenlerin her biri.
2.kıl:oldurmak anlamına geliyor. ismet özel kelimenin bu anlamında yola çıkarak "namaz insanı kılar" demişti.
oldurmak veya tüy. acaba nasıl bir mantıkla kılıç türedi? kılıcın adam kesen yanı yani katl kötüdür. ve fakat at binen kılıç kuşanan övgüye layıktır. hele ki küffara kılıç çekmek babayiğitliktir.
öyle ise anlam ilişkisi ne?
yalnız burada kıl'ın erkekte olgunluk simgesi olduğunu es geçiyoruz. ki "tüyü bitmemiş yetim hakkı" deyiminde görüldüğü üzre ergenliğe henüz girmemiş veya içerisinde olanlar için olgunluktan bahsetmek mümkün değil. kaba bir tabir olsa da olgunluk için erkekte kıllanmak önemli. yani gösterge/simge/sembol/remiz olarak.
kıl'ın iki anlamı arasındaki bağı kurduk. şimdi sıra kılıç'la olan bağda:
acaba o ne?
bu konuda da içerisinde kıl geçen deyimlere müracaat şart galiba:
kıl gibi: çok ince.
kıl köprü: (mec.)sırat köprüsü.
kıl kadar: en ufak.
kıl payı: çok az fark.
kılı kır yarmak: büyük bir dikkatle incelemek, titizlik göstermek.
kıldan kıla: bütün ayrıntılarıyla, inceden inceye.
kılına dokunamamak: en ufak bir zarara maruz kalmamak.
bu deyimlerden anladığım kadarıyla çokca incelik, dikkat ve titizlik isteyen bir şey kılıç. gerek yapımında çeliğin inceltilmesi esnasında, gerekse kullanımında gösterilen hünerler açısından en ince/küçük/zarif hata onu işlevinden edebilmektedir.
bu arada başka bir çağrışım olan kılçık kelimesi çok benzer kılıç kelimesine. kılçık ince ve dikkat edilmediğinde boğazda tahribata neden olabilen bir kemik parçası. balık yemenin en büyük ve titizlik isteyen meşakkati.
tüm bunlar çerçevesinde kılıç ismini boşa almamış. bizler ilk etapta anlamını ve kökle bağlamını hemencecik kuramasakta türkçe'de aynı kökten türeyen tüm kelimeler birbiri ile anlam olarak akrabadır. birbirine o anlam sayesinde bağlanır. bu değmekten ötedir. kök öyle bir anlam içerir; ki kendisinden türeyen tüm kelimeler o kökün içinde mevcuttur. bu yüzden kökler tek kelime ile veya tek anlam ile açıklanamayacak kadar grift bir anlam yoğunluğuna haizdir.
kelimenin doğrusu kılınçtır, türkçe'de -ıç eki yoktur, i-nç eki vardır. misal: gülünç..
fakat kılıç da dil bakımından yanlış olsa da kullanılmaktadır. tdk sözlüğünde yeri vardır.
fakat kılıç da dil bakımından yanlış olsa da kullanılmaktadır. tdk sözlüğünde yeri vardır.