ermeni tehciri – dertli sözlük
tarihi boyunca türklerden sadece hoşgörü, özgürlük ve adalet görmüş olan ermenilerin birinci dünya savaşı sırasında rusya’nın ve batı devletlerinin yanında yer alarak türk milletine akla hayale gelmeyecek saldırılarda ve tecavüzlerde bulunması üzerine haklı olarak uygulanan göç ettirme olayıdırgöçler sırasında yaşanan olaylar, zaten savaş sırasında başlayan çatışmaların devamından ibarettir.ermeniler ihanet ettiler ve karşılığını gördüler. millet-i sadıka'dan millet-i haine'ye dönüştüler.   hiçbir neden yokken karakin pastırmacıyan, andranik ozanyan, kevork çavuş gibilerin de aralarında olduğu ermenilerin birdenbire türk halkını katletmeye başlamalarını soykırım palavraları yazan yabancı ya da hain tarihçilerden öğrenemezsiniz. van’da, erzurum’da ve doğu anadolu’nun bir çok vilayetinde vicdansızca katliamlarda bulunduklarını yalan söyleyen tarihler yazmaz...  hamile kadınların karınlarını deşip çocukları çıkarmak, insanları yere bağlayarak karınlarında ateş yakmak, kadınların memelerini keserek yerine çocuk başları çakmak gibi eziyetleri, işkenceleri, cinayetleri gerçekleştirenler ermenilerdi. tehcir gibi büyük bir siyasi karar öylesine basit bir heves uğruna alınmış değildi.   ayrıca yakın dönemde asala örgütü ile ermenilerin yurtdışında görevli türk diplomatlarına, türklere suikastler düzenledikleri gerçeğini nereye koyacaksınız. karabağ’da azerbaycan türklerine uyguladıkları katliamları; hocalı köyünde kadın, çocuk, yaşlı demeden 600'den fazla türk'ün katledilmesinden neden söz edilmez... görüldüğü üzere; tarihte bir soykırım'dan söz edilecekse, bu ermenilerin yaptığı "türk soykırımı" olacaktır.
bizim köyde üç şehitlik var. i̇lki selçuklulardan kalma, ikincisi birinci dünya savaşından kalma, üçüncüsü 1993 den kalma. birincisinin hikayesini bilen yok. i̇kincisi ise o zamanlar köyümüzde yaşayan ermeniler dedelerim cephedeyken bütün müslüman kadınları çoçukları ve yaşlıları şehit edip köyün dışındaki bir tarlada cenazelerini yakmışlar. hatta aralarında diri diri yakılanlarda olmuş. dedelerim haber almışlar ve köye gelmişler bütün akrabaları şehit olan milis komutanı dedem ve milisleri, kaçan ermenilerin izini sürmüş. bir yerde yakalayıp çatışmışlar. bir tane bile kadın çoçuk ve yaşlı öldürmeden çatışmadan galip gelmişler. üçüncüsü ise 1993 de bizim köy ermeni artığı pkk'lılar tarafından basılmış 12 akrabam ve köy öğretmeni şehit edilmiş cenazeleri ise yine aynı tarlada yakılmış. şehit edilenlerin 6'sı kadın biri de kundaktaki bebekmiş. o kaçan pkklılarda çatışmadan bir kaç gün sonra dedemlerin ermenilerle çatıştığı tepede askerler tarafından öldürülmüş. dedem(bababım dedesi oluyor) babamlara hep ikinci olayı anlatırmış. ve her zaman üstüne basa basa söylediği bir şey varmış "biz hiçbir zaman kadınlarına ve çoçuklarına, evlerine ve kiliselerine zarar vermedik. onlar kadınlarımızı çoçuklarımızı öldürdü. köyümüzün camisini ve evlerimizi yıktı. tarlalarımızı yakıp hayvanlarımızı öldürdü. biz sadece savaşan erkeklerini savaşarak öldürdük. dinimiz ve vatanımız elden gidiyordu bunada mecburduk."
dönemin şartları düşünüldüğünde oldukça başarılı bir yer değiştirtme hareketidir. suistimal veya haddi aşan durumlar olmuştur elbette ama bir katliam niyetinin ve uygulamasının olmadığı açık.büyük kitlelerin böylesi hareketlerinde çok insan zarar görür. türklerin batıya göçünde bile bir sürü zayiat verildi yollarda. ki burada bir sürgün hadisesi var.