en iyi nazım hikmet şiiri – dertli sözlük
ey, benim iyimser hallerimçabuk aldanışlarım,hep inanışlarım,alttan alışlarım,hatayı hep kendimde buluşlarımdeğmeyecekleri kafama takışlarım,yoktan yere akıp giden gözyaşlarım,hepinize elveda...artık ben kimsenin, hiç kimsesi olmayacağım...
ben senden önce ölmek isterim. gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? ben zannetmiyorum bunu. iyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni gorebilesin fedakarliğimi anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. ve toz oluyorum yaşiyorum yanında senin. sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. toprağa beraber dalacagız. ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. ben daha ölümü düşünmüyorum. ben daha bir çocuk doğuracağım hayat taşıyor içimden. kaynıyor kanım. yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber. ama ölüm de korkutmuyor beni. yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? içimden bir şey : belki diyor.
(*)yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine..----sen yanmasam ben yanmasam biz yanmasaknasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
her dertliye göre değişen şiirdir. kimisi hepsini sever kıyamaz hiç birine kimisi hiç birini sevmez. görecelidir.bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplakve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim.kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim....
çıkar boynundan at o ipi çocuk,
salıncaklar mı yok sana...
kalk hadi o soğuk betondan,
yatacak başka yer mi yok sana...

annemi verdim, babamı verdim, en sevdiklerimi ölüme de,
ben bu yaşım da gitmenin böylesini görmedim...
kırılan bir boyun gibi, orta yerinden kırıldığında ömrüm,
görmedim ademoğlunun, dalından koparılır gibi koparıldığını...

ve böylelikle, umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden,
ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden çaldıkları "umut"...
dünya adaletsiz çocuk!
(bkz:dünya) zorba...

elbet eşitlenecez o gün kıyamda,
bu kekeme, toz ve duman sözlerimi...
i̇yi belle!
bahara kalmaz gelirim yanına...

(bkz:çetin tekindor)'un sesinden
https://www.youtube.com/watch?v=ly-n2t_c5vw