anti kapitalist müslümanlarla mazlum-der i bir kefeye koymak zaten başlı başına bir bilinçsizliktir. bu bilinçsizliğe sahip biri olarak bilinç dersi vermesek güzel olurmuş hani...
neyse, yazıya dönük olarak...
yazıda da belirtildiği ve benim de tekrar gözünüze soktuğum; ama anlamamakta ısrar ettiğiniz gibi bildiri mazlum-der'in değil birçok ismin ortak bildirisidir.
yazıdaki bir alternatif üretmeme problemine katılmakla beraber, bu sadece bir çevrenin değil tüm dünya müslümanlarının sorunudur. aynı mantıktan gidersek... bu isimlerin bildiride asıl eleştiriler olan müdahalelerin orantısızlığı ve üslup sertliği mevzunu bir kenara bırakıp, seçmece olarak bir alternatif üretmeksizin eleştiri yapmak da kendi eleştirdiğin kuyuya düşmektir.
bir müslüman aydın veya entelektüelin olaylar sürecindeki üslup ve müdahalenin doğru olduğunu savunması kadar vahim bir durum yoktur.
yazıda da "bir iki gün gecikmeli de olsa" gibi bir ifadeyle polisin müdahalesindeki orantısızlık ifade edilmiş yazar tarafından. ama şu gözden kaçırılmış(!) ki, zaten o birkaç günlük gecikme ve bu gecikmenin ardından başbakan tarafından yapılan açıklamaların sonucunda bu olaylar çığırından çıkmıştır.
öyle kadı kızında da olur böyle kusur minvalinde geçiştirilecek bir şey değildir yani o birkaç günlük gecikme...
allah her şeyi ben bilirimcilikten, her şeyin ta kendisi olma sanısından ve basiretsizlikten hepimizi korusun. amin...
neyse, yazıya dönük olarak...
yazıda da belirtildiği ve benim de tekrar gözünüze soktuğum; ama anlamamakta ısrar ettiğiniz gibi bildiri mazlum-der'in değil birçok ismin ortak bildirisidir.
yazıdaki bir alternatif üretmeme problemine katılmakla beraber, bu sadece bir çevrenin değil tüm dünya müslümanlarının sorunudur. aynı mantıktan gidersek... bu isimlerin bildiride asıl eleştiriler olan müdahalelerin orantısızlığı ve üslup sertliği mevzunu bir kenara bırakıp, seçmece olarak bir alternatif üretmeksizin eleştiri yapmak da kendi eleştirdiğin kuyuya düşmektir.
bir müslüman aydın veya entelektüelin olaylar sürecindeki üslup ve müdahalenin doğru olduğunu savunması kadar vahim bir durum yoktur.
yazıda da "bir iki gün gecikmeli de olsa" gibi bir ifadeyle polisin müdahalesindeki orantısızlık ifade edilmiş yazar tarafından. ama şu gözden kaçırılmış(!) ki, zaten o birkaç günlük gecikme ve bu gecikmenin ardından başbakan tarafından yapılan açıklamaların sonucunda bu olaylar çığırından çıkmıştır.
öyle kadı kızında da olur böyle kusur minvalinde geçiştirilecek bir şey değildir yani o birkaç günlük gecikme...
allah her şeyi ben bilirimcilikten, her şeyin ta kendisi olma sanısından ve basiretsizlikten hepimizi korusun. amin...