televizyon – dertli sözlük
sanıyorum belli bir yaşın üstünde olan yahut yalnız yaşayan insanların arkadaşı.

saat gecenin yarısı olmuş. eve geliyorum. en alt katta yalnız yaşayan 60+ yaşındaki teyze pencereden sesleniyor:

- yavruumm..
+ hı, ha, evet teyze, buyur.
- yavrum benim televizyonum bozuk. sabah ayşe'nin oğlu kumandanın pilini değiştirdi ama şimdi ses yok. ekran da simsiyah.
+ allah allah, hiç anlamam ki.
- yavrum benim televizyonum bozuk. sabah ayşe'nin oğlu kumandanın pilini değiştirdi ama şimdi ses yok. ekran da simsiyah.
+ anladım. gelip bakayım ist.. (kapı çoktan açılmış.)

+ hımm.. valla anlamadım ki teyze. ben televizyondan hiç anlamam. sinyal yok diyor. bu cihazdan olabilir.
- senin televizyonun da böyle oluyor mu?
+ televizyonum yok teyze
- (gözler kocaman ve hayretle açılır) nasıl yok? sen ne yapıyosun ki evde? bu benim arkadaşım. (o anda televizyona bir dokunuşu var ki; sanki 9 yaşındaki bir çocuğun arkadaş omuzuna elini atışı.)
- hocamı izleyecektim ne güzel. eh artık yatcaz aşşağı.
+ hocan kim teyze
- nihat hatipoğlu.
+ kusura bakma lütfen. yardımcı olamadım teyzecim. bana müsade.
- yok yavrum yok. ama sen nasıl televizyon seyretmiyorsun ya.