televizyon – dertli sözlük
yakın zamanda bir araştırma ödevim vardı. çocuklara "aileniz ile ne gibi televizyon programları izliyorsunuz?" diye soru sormuştum.
çoğu çocuk kendi yaş kitlesinin üstünde gelişim düzeyine uygun olmayan programları izliyordu. acı olan ise bunları kendi ebeveynlerinin yapmış olması.

bu dünyaya bir çocuk getirme cesareti olan her bireyin kesinlikle bilinçli olmak gibi bir derdi de olması lazım. sadece besleyip büyütüp sonra bir kenarda büyümesini izlemek.. bu ebeveynlik değil.
"televizyon; aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icad edilmiş bir nevi afyondur..." cemil meriç
bir vesileyle birkaç gün önce televizyon kanallarında ne yayınlanıyor bakma imkanı buldum. evimde televizyonum yok, dolayısıyla senede birkaç defa seyredebiliyorum. televizyon yayınları, türk toplumunun sosyolojik dinamiklerini anlamak için çok güzel veriler sunuyor gerçekten. genellikle sinema filmlerinin yayınlandığı pazar akşamı gözüme çarpan, muhtemelen de en çok reyting alan filmler kibar feyzo, bir metin akpınar-zeki alasya filmi ve recep ivedik 6 idi. bizim seküler cenahın çokça övündüğü yeşilçam/sinema sektöründe yüz senede ortaya koyduğu şaheserlere bakar mısın, bravo.

kibar feyzo'daki üzerine çokça çalışılmış olduğu her halinden belli olan dini ögelerin sunumuna özellikle dikkat ettim. klasikleşmiş düzenbaz hoca figürünün yanında filmin alt metni baştan aşağı dini değerlerle alay ediyor. islam'ın bu denli karikatürize edilmesine ancak 19. yüzyıl oryantalistlerinin eserlerinde rastlanır herhalde. bu yeşilçam romantizminden ne zaman kurtulacağız bilemiyorum. bizim memleketin sıradan halkına samimi, komik, halkçı, doğal vs. diye pazarlanan yeşilçam filmleri tamamen sol-kemalist propagandanın nesiller boyunca yayılıp aktarılmasına hizmet ediyor. bizim halkımızın derdine yönelen bir sinema/televizyon anlayışından çok uzağız halen.
yaşlıların derdini çok çektiği bir alet. torunlarını, genç gördükleri komşuları seferber ederler.

- geçen gün bunun tozunu alayım derken biraz oynattım, o gün bugündür görüntü yok. sen bir bakıver.

- kumandaya mı bastık; bir yerine anlamadan bastık, bütün kanallar birbirine karıştı. yapıverirsen fox'u da önlere çekiver evladım. :)
bir programda kendisine "söyledikleriniz yenilir yutulur şeyler değil" denilen ismet özel "ben yenilir yutulur şeyler söylemiyorum. çünkü bu televizyon dediğimiz şey sadece yenilir yutulur şeylerin söylendiği yerdir, yani burada sadece yutturmaca vardır." demişti. çok isabetli.
aşırı seyredildimi zekada geriliğe yol açar ve bilinç altını zehirler. gözlere verdiği hasar dahi calibi dikkattir.