televizyon – dertli sözlük
ülke gündeminin takip edilebilmesi için gayette faydalı olabilen bundan öte pek çok zarara sebep olabilecek araç.
i̇nternete nazaran seçme hakkınızı elinizden alır. yani bilgiyi (!) verir ve siz izlersiniz veya izlemezsiniz. ne izleyeceğinize karar veremezsiniz.
ama kutsal bir hak var ki, o da fişi çekmek, camdan dışarıya atmak. tv kendini iptv ve daha sonra da seçilebilir veri dönemine bırakıyor. şu an popüler kültürü en iyi o içine sığdırıp muhafaze ettiği için revaçta.tiyatro,opera,muzik gibi sanatların ahını aldı,yakında onların yanında yerini alacak. tabii sistem bizi meşgale edecek bir kalıp daha bulur o zamana kadar. mesela stereoscopic video, hd2 sistem vb.

ama en büyük düşmanı :
(bkz:internet)
elektrik kesilse de mum ışığında ailemle sohbet etsem diye beni düşüncelere daldıran, aptal kutusu.
bütün kusurlarına rağmen her akşam evimize davet ettiğimiz bir meddah. dinden imandan bahsederken aniden çoluk çocuk yanında bel altından bahsetmeye başlayan, şşt hacı şu bankada en avantajlı faiz var diye dürttükten sonra elini kulağına götürüp ezandan birkaç yer okuyan, güldürüp takdirimizi kazanırken la oğlum sizin hoca da emme çapkın çıktı ha diye araya nifak tohumunu ekip devam eden ama bütün bunlara rağmen her akşam çevresine toplanıp da ağzımızı açıp dinlediğimiz meddah.
tefekküröldüren'dir
şerre ibret olunabileceği veyahut da ibret almaya kalkar iken nefsi şaha kaldırttan tefekküröldüren'dir.
geçmişte evlere sohbet edelim diye gidilirdi. televzyon denen göz boyayıcı geldiğinden beri sırf onu izleyelim diye gidiliyor :(
oturma odalarında baş köşede olan eskiden kara kutu dediğimiz şimdilerde kutu tipinin yanında lcd türü de olan oldukça gereksiz, olmasa ne güzel olurdu dediğim bir teknoloji ürünü... teknolojinin sosyal yanı!
gündemi takip etmek dışında çok takılmamak gereken bir araç.kendi kimliğimizi,ahlakımızı yok eden,kültürümüzden sapmış diziler,magazin programları vs. sayesinde toplumumuzu yozlaştırıyor,köreltiyor,görüyorum ki bir çok evde her odada tv var, öyle olmuşki aile içi muhabbet ikinci plana atılmış insanlar ekranlara gözünü dikmiş sürekli oyalanma içindeler.aile kavramının temsillerinde biri olan yemeklerde dahi mutfaklara yerleştirilen tv sayesinde beynimizi kilitlemişiz resmen,vakit öldürmekten başka bir şey değil.insan fıtratına yaratılışta kul olma gayesi işlenmiştir,aslında meylimiz yaratılış gayemizedir ama bu benzeri araçlarla kendini aşan şeylere yön verilmişse çatışma yaşıyor farkında olmadan kişilik problemleri ortaya çıkıyor ve boşluğa düşüyor sonra gelsin psikolojik bunalımlar,cinnetler.
türkiye'ye geç gelen aygıt. 1900lerin başlarında ilkel biçimi icat edilmiş ancak teknolojisi zamanla geliştirilerek avrupa ve amerika'da 1930larda evlerde yer bulmaya başlamıştır.
trt'nin ilk yayınının 1968'de yapılması, milletimizin iletişim, kültür ve siyasi gelişimine sağlayacağı katkı düşünülürse, hükümetlerin önemli bir kusuru ve yanlışı olarak yorumlanabilir.
1950'ye kadar iktidarda olan "ilerici" chp televizyon kurulması konusunda hiçbir adım atmamıştır. demokrat parti de 1960lara kadar süren iktidarında tv yayınlarını başlatmayı "nedense" düşünmemiştir.
1968'de trt kurulması sırasında ayrı bir "ilginçlik" yaşanmış; televizyon eski bir teknoloji olan siyah beyaz görüntüyle ülkemize gelebilmiştir. oysaki abd'de 1960lı yıllarda renkli tvler evlerde yaygınlaşmaya başlamıştı.
türk izleyicisinin yıllarca renkli görüntüden yoksun bırakılması bir yana, önce renksiz tv satışı ardından renkli tv satışı yapılarak türk ekonomisine fazladan yük bindirilmiştir.
sonuçta tv de matbaanın geç gelmesi gibi ülkemize yarım yüzyıl kadar geç gelen bir teknolojidir.