şehir hastaneleri – dertli sözlük
temmuz 2006’da sağlık hizmetlerinde “yap-kiraladevret” olarak adlandırılabilecek “kamu özel ortaklığı modeli” ile ilgili uygulama yönetmeliği devreye girmiş ve sağlıkta dönüşüm programı’nın 3. fazı olarak nitelendirilen şehir hastaneleri süreci başlamıştır. “yap-kirala-devret” modelinin günümüz şartlarına uyarlanmış hali olan kamu özel ortaklığı modeli’nin sağlık alanında uygulama şekli şöyledir: hazine adına kayıtlı ve sağlık tesisi yatırımı için elverişli taşınmazın sağlık bakanlığı adına tahsisi gerçekleştirilmesiyle finansmanı tamamen özel ortak tarafından karşılanacak bir sağlık tesisi yapılması ve bu tesisin belli bir yıla kadar sağlık bakanlığı tarafından çeşitli imtiyazlarla kiralanmasıdır. bu model, şehir hastaneleri ile birlikte uygulamaya konulmuştur. bu uygulama ile kira bedeli karşılığında sağlık tesisi yapımının başlaması, sağlık tesislerinin ve ek binalarının bakımı, onarımı ve tamiri işlerinin yapılması, tıbbi destek hizmetlerinin sağlanması, tıbbi hizmetler dışında da hizmet sunumlarının gerçekleştirilmesi (temizlik, güvenlik, yemekhane gibi), sağlık tesislerindeki tüm tıbbi gereçlerin hazır edilmesi gibi hizmetlerin sunulması öngörülmektedir. bu yöntem doğrultusunda hastaların tüm sağlık sorunlarının kendi sağlık hizmet bölgelerinde çözülmesi ilkesi gereğince toplam 22 ilde farklı fiziki boyutlarda ve farklı yatak kapasitelerinde toplam 30 sağlık kampüsü planlanmıştır. kamu özel ortaklığı daire başkanlığının 2007 yılında sağlık bakanlığı bünyesine eklenmesi ve faaliyete başlamasıyla birlikte kamu özel ortaklığı modeli doğrultusunda 2012 yılı itibariyle farklı illerde gerçekleştirilmek üzere toplam 18 proje ortaya konulmuştur. sözleşmesi imzalanan projeler ankara bilkent şehir hastanesi (3660 yatak), ankara etlik şehir hastanesi (3566 yatak), kayseri şehir hastanesi (1584 yatak), istanbul ikitelli (başakşehir) şehir hastanesi (2682 yatak), yozgat şehir hastanesi (475 yatak), konya şehir hastanesi (838 yatak), türkiye halk sağlığı kurumu & türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu kampüsü, adana şehir hastanesi (1550 yatak), elazığ şehir hastanesi (1040 yatak), gaziantep şehir hastanesi (1875 yatak), manisa şehir hastanesi (560 yatak), mersin şehir hastanesi (1250 yatak), izmir bayraklı şehir hastanesi (2060 yatak), ısparta şehir hastanesi (755 yatak), kocaeli şehir hastanesi (1180 yatak), ftr & ygap & ph paketi (2400 yatak), bursa şehir hastanesi (1355 yatak), eskişehir şehir hastanesi (1081 yatak) karar aşamasında olan projeler tekirdağ şehir hastanesi (480 yatak), şanlıurfa şehir hastanesi (1700 yatak) ihale süreci devam eden projeler samsun şehir hastanesi (900 yatak), denizli şehir hastanesi (1000 yatak), kütahya devlet hastanesi (600 yatak) ihale hazırlık süreci devam eden projeler izmir yenişehir (tepecik) şehir hastanesi (1200 yatak), aydın fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi (150 yatak) yüksek planlama kurulunda onay bekleyen projeler istanbul sancaktepe şehir hastanesi (3800 yatak), antalya şehir hastanesi (1000 yatak), diyarbakır kayapınar hastanesi (750 yatak), diyarbakır yenişehir şehir hastanesi (705 yatak), aydın şehir hastanesi (800 yatak), ordu şehir hastanesi (600 yatak), kahramanmaraş devlet hastanesi (500 yatak), bartın devlet hastanesi (400 yatak) ön fizibilite çalışması devam eden projeler trabzon şehir hastanesi (600 yatak) kamu özel ortaklığı modeli kapsamında 900 yataklı bir sağlık yerleşkesinin 15 ocak 2015 tarih ve 29237 sayılı resmi gazete’de yayımlanan ön yeterlilik ihalesi ilanının 1. maddesinde şöyle belirtilmiştir: “… yüklenici; projenin finansmanını, uygulama projesini, tasarımını, inşaatını, medikal cihazlar ile diğer donanımlarını ve tesis için gerekli mefruşatı sağlayacaktır. yüklenici; ayrıca tesislerin bakım ve onarımını, görüntüleme, laboratuvar ve diğer tıbbi destek hizmetleri ile bilgi işlem, sterilizasyon, çamaşır, temizlik, güvenlik ve yemek gibi destek hizmetlerinin sunumunu ve sağlık hizmetleriyle uyumlu olarak bakanlık onayı alacak ticari alanların yapım ve işletilmesini üstlenecektir. kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirilecek olan proje’nin yapım dönemi 2,5 yıl; çeşitli nedenlerden yapım için uzatma verilirse en çok 3,5 yıl; işletme dönemi de 25 yıl olmak üzere sözleşme süresi toplam 27,5 yıl; yapım süresinde uzatma verilmişse en çok 28,5 yıldır.” bu madde ile özel ortağın 900 yataklı tesisi hazine’den tahsis edilmiş taşınmaz üzerine tıbbi cihaz ve diğer donanımlar içinde olmak koşuluyla kendi finansmanı ile inşa edip işler hale getirmesi; 25 yıl süreyle dışarıdan sağlanan hizmetler (bilgi işlem, temizlik, güvenlik gibi) ile tıbbi tetkik ve görüntüleme hizmetlerini bedeli karşılığında sunması, ticari alanları işletmesi ifade edilmektedir. hastanenin tıbbi bölümünün işletilmesi ve yönetilmesi yine sağlık bakanlığı’na ait olmakta ve bakanlık kendi sağlık personelini çalıştırmaya devam etmektedir. özetle taşeron olarak uygulanan hizmetler ile ticari alanların işletilmesi özel ortağın tekelinde olmaktadır. sağlık alanında kamu özel ortaklığı projesi ile birlikte;  teşhis ve tedavilerde yeni teknolojilerin kullanılması,  aynı kampüs içinde entegre bir şekilde ihtiyaç duyulan bütün hizmetlerin verilmesi ve hasta sevk sayılarını düşürülmesi,  hizmet kalitesinin artırılması,  artan kalite ve yeni teknolojilerin kullanımı ile sağlık turizminin gelişmesine olanak sağlanması beklenmektedir.
i̇nşa edildikleri dönemde mevcut talebin daha üstünde arz potansiyeli taşıyan yapılanmalar olan şehir hastaneleri, insanlığın beklemediği covid 19 pandemisi sürecinde bir rahmete dönüşmüştür.mevcut hali ile son teknoloji modern tıp hizmeti sunmayı amaçlayan geniş kompleksleri ihtiyaca binaen kullanıldığı takdirde fayda sağlamaktadır. i̇leri tetkik ve tedavinin daha fazla anlam kazandığı merkezlerdir. i̇lerleyen süreçlerde teşhis ve tedavi edilebilen vakalar açısından gıpta edilecek merkezler olacağı ümidi taşımaktadır. hasta ve hasta yakınlarının içine aydınlık olan geniş ve ferah alanlar birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetleri konusunda vakit kaybı, es geçilemeyecek kadar artan adım sayısı ve yorgunluk gibi dezavantajlar taşımaktadır. i̇ş bu sebepten "ben bi kanlarıma baktırayım." niyetiyle başvuran insanımızın ayaklarına kara sular inme şikayetiyle evine dönmesi, bir oraya bir buraya savruldum yakınmasına sahip olması, hastane içinde yolunu şaşırıp kaybolması muhtemeldir.sağlık sisteminin her mekanizmasında olduğu gibi şehir hastanelerinden de sevk zinciri esasına uygun yani hastaların önce aile hekimliği sonra devlet hastanesi, eğitim araştırma hastanesi, en son basamakta üniversite ve şehir hastaneleri olacak şekilde çare arayışında istifade edilmesi hasta ve hasta yakınlarına memnuniyet olarak geri dönecektir. ez cümle şehir hastanesini siz tercih etmeyin doktorunuz önersin ki gittiğiniz zaman nereye neden gideceğinizi bilin. az çok hangi tetkik-tedavi için oradasınız bilginiz olur. şehir hastanelerine es kaza tetkik için gitmek samanlıkta iğne aramakla eş değer bir eylemdir. yoldaki işaretler, yol gösterici personel, ulaşımı kolaylaştırıcı bina içi araçlar yönünü- gideceği yeri bilen kimselere esas faydayı sağlamaktadır gerisi laf-ı güzaftır.
birkaç farklı hastanenin bir araya getirilmesiyle sorunların teşkil ettiği ve çalışanların kendi hastanelerinin kurallarını kullanmaya inatla devam etmelerinden dolayı iş ortamında kargaşalara sebebiyet vermektedir. büyüklüğü ve karmaşıklığından dolayı hastaların tüm hıncını biz sağlıkçılardan çıkarmasına sebep olan hastanelerdir. çalışma alanlarımızın büyüklüğünden dolayı nöbet sırasında atılan adım sayısının fazla olmasına sebep olmaktadır. pandemi hastanesi olarak seçilmelerine son derece hak vermekteyim çünkü bir acil odasının bile çok hızlı bir şekilde yoğun bakıma dönüştürülmesine olanak sağlamaktadır.
depreme dayanıklı yapı tasarım sistemleri ile inşa edilen bu yapılar özellikle temellerindeki sönümleme sistemleri ile allah korusun büyük kriz anlarında ayakta kalmayı başarıp hizmet vermeye devam edecek yapılardır.
büyük olan her şeyin güzel olduğuna olan inancımızın son ürünü. tüm birimleri bir araya toplayıp büyük ve karmaşık binalar üretmeye gerek var mıydı gerçekten? sağlıkta amerikan sistemini izleyen politikanın sonucu umarım özelleştirilen şehir hastahaneleri ile bitmez.