aşık olmak

yüce bir duygu olmasından başka eğer karşı cinse duyulanı ifade ediyorsa çokta mistik olmayan bir his. karşı cinse duyulanı yani ''ay ben aşık mıyım?!!?!'' ı dedirteni üç aşamaya yaydım:

1- fiziksel görünüm.

çevreme, okuduklarıma ve kendime baktığımda aslında bu aranan görünümün çok yakışıklı veya çok güzel kimseleri anlatmadığını görüyorum. daha çok; duruş, tavır, endam vs vs

2- i̇lgi

eğer karşı cins sizinle belli bir düzeyde ilgiliyse sanki dikkatinizi çekmemesi mümkün değilmiş gibi.

3- anlam dünyası

bu gidişatı şekillendirecek olan yegane şey. en önemlisi. diğerleri; (1) çekici pasta süsü -hormonsal, evsimsel-, (2) niyet belirtir. ama bu... bunun için evlilik yapılır bence. dünyayı nasıl görüyor? allah ile olan ilişkisi? i̇lgili olduğu konular vs vs

her gün özellikle arkadaşlarımı, arkadaşlarımın arkadaşlarını, arkadaşlarımın annelerini ve onların da arkadaşlarını ve başka alanlardan insanları dinliyorum :) yemek tarifi gibi düşünüp aşamalarını yazdım.

tabii ki bu kadar değil. insan dediğimiz hem karmaşık hem de basit bir varlık. ama başta ne dedik: aşıkmış gibi hissettiren şeyler bunlar. evlilik değil.

aşk allah'a olunca kırmıyor sadece kalbi. kula bağlanınca kalp çok ağır kırılıyor...

bu duygu bir kula karşı olması zor bir duygu. kula karşı olsa olsa sevgi olur, muhabbet olur.
kula karşı olunca sözde aşık, işler ters gidince azalan duygusunun, bu cismani görüntünün sadece bir yanılsama, belki hakikatin de bir provası olduğunu anlıyorsa aşktan esas nasibini almış demektir.

(bkz:aşktan olmak)

şairin ' kavuşamazsın aşk olur' dediği yani senin gözünde kusursuz olan sevgilinin kavuşunca hiç de öyle olmadığını anladıgın his

mevlana der ki aşığa nasıl olduğunu sorma çünkü o iradesini sevdiğine verdiği için bir ölüdür. sen onu sevilen maşuğa sor çünkü diri olan odur.

(bkz:var olmak)

doğru zaman ve doğru amaçla işlendiği takdirde güzeldir..

yo yo öyle bir şey yok

(bkz:bilinmeyen bir kadının mektubu)(bkz:stefan zweig)