hem fethi anlatmış yüzyıllar sonrasından, hem de üsküdar'ın şansından bahsetmiş yahya kemal..
üsküdar, bir ulu rü'yayı görenler şehri!
seni gıpta ile hatırlar vatanın her şehri.
hepsi der: (vurgula: "hangi şehir görmüş onun gördüğünü?
bizim istanbul'u fethettiğimiz mutlu günü!")
elli üç gün en mehã¢betli temã¢şã¢ idi o!
sanki halkın uyanık gördüğü rü'y㢠idi o!
åžimdi beş yüz sene geçmiş o büyük hatırã¢dan;
eli üç günde o hengã¢me görülmüş buradan;
canlanır levhası hã¢l㢠beşer ettikçe hayã¢l;
o zaman ortada, her saniye gerçek bir hã¢l.
gürlemiş topkapı'dan bir yeni şiddetle daha
åžanlı nã¢mıyle 'büyük top' denilen ejderha.
sarfedilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece,
karadan sevk edilen yüz gemi geçmiş halic'e;
son günün cengi olurken ne şafakmış o şafak,
üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak,
görmüş istanbul'a yüzbin meleğin uçtuğunu;
saklamış durmuş asırlarca hayã¢linde bunu.
üsküdar, bir ulu rü'yayı görenler şehri!
seni gıpta ile hatırlar vatanın her şehri.
hepsi der: (vurgula: "hangi şehir görmüş onun gördüğünü?
bizim istanbul'u fethettiğimiz mutlu günü!")
elli üç gün en mehã¢betli temã¢şã¢ idi o!
sanki halkın uyanık gördüğü rü'y㢠idi o!
åžimdi beş yüz sene geçmiş o büyük hatırã¢dan;
eli üç günde o hengã¢me görülmüş buradan;
canlanır levhası hã¢l㢠beşer ettikçe hayã¢l;
o zaman ortada, her saniye gerçek bir hã¢l.
gürlemiş topkapı'dan bir yeni şiddetle daha
åžanlı nã¢mıyle 'büyük top' denilen ejderha.
sarfedilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece,
karadan sevk edilen yüz gemi geçmiş halic'e;
son günün cengi olurken ne şafakmış o şafak,
üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak,
görmüş istanbul'a yüzbin meleğin uçtuğunu;
saklamış durmuş asırlarca hayã¢linde bunu.