cennet’te canım sıkılır mı acaba diye düşünen mümin – dertli sözlük
normal mümin'dir. kur'an da ve hadislerde cennet tasvirleri var ama sonuçta orayı hiç birimiz görmedik. ve muhtemelen aklımızın alamayacağı şeyler var. çünkü sadece dünyayı biliyoruz. burada doğduk, buranın nimetlerinden faydalanıyoruz. cennet hakkında bize bildirilenler de kısıtlı. ama kişisel olarak bu olayı kafamda çözdüm. -- nasıl? - şöyle anlatayım: güzel yemekler yemeyi, farklı tatları denemeyi, gezmeyi, çiçekleri izlemeyi, ormanda yürümeyi çok severim. acayip de mutlu oluyorum. içimden çok hoş, hafifletici, kanatlandırıcı duygular geçiyor. bilmem nasıl anlatayım. bir manzarayı veya çiçeklerin yapraklarını da aynı heyecanla seyrediyorum, güzel yemekleri de aynı heyecanla yiyorum :) sonra şunu düşünüyorum. insanın cennet'ten çıkarılıp gönderildiği şu alçak dünyada bile bu kadar güzel nimetler var. sırf bakması bile mutlu ediyor insanı; gezilip görülecek bir sürü yer, yapılacak bir sürü keyifli iş var. cennet'te kim bilir neler neler var. hiç sıkılınır mı?
girmek nasib olursa acayip entellektüel olacakmışız gibi geliyor. sürekli okumak ilme ilim katmak. güzel bir dünya tarihi kitabı benim aradığım şeyler arasında gayet üst sıralarda olacak gibi geliyor inşallah. bir kaç on bin yıl zaman geçirilir muhtemelen bu şekilde.
inşallah ilk tercihime yerleşebilirim. geç kayıtlara düşmemek dileğiyle.

-mirim çok yakışmış kadife kaşkol maşallah.
45 - allah’a karşı saygısızlıktan sakınanlar mutlaka cennet bahçelerinde ve pınar başlarında olacaklar.46 - “esenlikle, güvenle girin oraya!” (denecek).47 - onların gönüllerini düşmanlık duygularından temizledik; artık bir kardeşler topluluğu olarak sedirler üzerinde karşı karşıya oturacaklar.hicr suresi 45-47. ayetlerde, allah teala onların kalplerinden düşmanlığı söküp çıkardık, temizledik diyor. yani ahirette yaratılırken veya inşallah cennete girerken kalbimizde kötü duygular olmayacak. pekala sıkılma duygusu da çekilip alınabilir yani.
boyutların, hislerin, formatın farklı olduğunu algılayamasa da anladığında fikirleri değişecek mü'mindir.
tevafuk oldu. bu sahur (*) fatih çıtlak'ın sahur programında bu soru soruldu. o da biraz gülerek cevap verdi. :) bunun üzerine benim de aklıma yeni bir fikir daha geldi. yani cennet çok acayip bir ortam bence. düşünsenize bizden binlerce yıl önce yaşamış insanlar da, dünyada yaşarken karşılaşma konuşma fırsatı bulamayacağımız kişiler de orada olacak. uff ne sohbetler ne sohbetler:- acaba bugün kimle takılsam?- fatıma kankam (*) bugün ne yapıyor acaba bir göreyim onu?- bizim kızları çağırayım.- anlat, anlat sonra ne oldu?- sen ne dedin pekiii? :)harika ya. rabbim bizi cennetine koysun.
bakin arkadaşlar bunu okuyan herkese açık çek veriyorum. siz benim için obür tarafta güzel bir referans verin. gerisi bende. ben ayarlıycam o işi kafanıza takmayın...
cennette alınacak zevklerin şuur seviyesiyle ilişkisini göz önüne aldığımızda kendine yazık eden ufku dar mümindir.
hucurat suresi 14. ayette ne diyor:"bedeviler: "i̇nandık" dediler, de ki: "i̇nanmadınız ama i̇slam (müslüman) olduk deyin; inanç henüz gönüllerinize yerleşmedi..."yani; böyle düşünüyor/hissediyorsa müslümandır ama mümin olmamıştır henüz. doğru anlamak ve yaşamak için kavramları kavramak mühim.
ebû hureyre (ra) aktarıyor, diyor ki: “resulullah’ın etrafında oturmuştuk, allah resulü (sas) bize cennet’ten bahsediyordu. bir ara dedi ki: “bir adam cennette ziraat yapmak için rabbinden izin isteyecek. rabbi ona diyecek ki: ‘sen arzuladığın hâl üzerine değil misin?’ o da şöyle diyecek: ‘evet. fakat ben ziraatı seviyorum.’ diyecek. ona izin verilecek, hemen tohum ekecek bir anda ekin verecek, büyüyecek, harmanı yapılıp, dağlar gibi mahsul yığılacak… rab teâla ona: “ey âdemoğlu! senin gözün doymaz ama al bakalım bunu buyuracak…”

ebû hureyre diyor ki, biraz sessizlik oldu, herkes sevindi, ama sonra âdemoğlu’nun kanaatsizliği üzerinde tefekkür oluştu. tam esnada bir bedevi dedi ki: “ya resulullah! o cennette ziraat isteyen kişi ya kureyş’tendir, yada ensar’dandır. çünkü onlar çiftçidir. biz değiliz, ben olsam cennet’te yan gelip yatmayı isterim, ne işim var, ziraatla uğraşmaya!” dedi. ebû hureyre diyor ki: “bu sözler, öyle bir resulullah’ın hoşuna gitti ki, azı dişleri görünene kadar güldü, o güldü, bizde güldük!” (buhari, tevhid, 38)

kaynak: https://siyervakfi.org/cenneti-anlamaya-hayaller-yeter-mi/