yarın itibariyle başlayacak futbol turnuvası. açılış maçı da türkiye ile i̇talya arasında.
elemeleri 2019'da tamamlanmış, kendisi de 2021'de gerçekleşecektir.
bugün gruplarda ikinci maçlar başlıyor. ilk maçlar sonunda sürpriz bir sonuç yaşanmadığını söyleyebiliriz. aşağı yukarı tahmin edilebilecek skorlar oluştu. oyun ve skor olarak rakiplerini ezen belçika ve italya ön plana çıktı.bir de, herhalde ne yaptığını bilmeyen bir takım seçin desek kahir ekseriyet bizim takımı seçer. herkes gücü nisbetinde bir şeyler oynamaya çalıştı biz hariç. rezalet.
senede 1 kez halı sahada top oynarım. memlekete gittiğimde kuzenler bir organizasyon yapar. 20-50 yaş arası 16 kişi toplanır, koştururuz. maç sonrası çaylarımızı yudumlarken herkes "çok uzun zaman olmuş, nefesim kesildi, koşamadım" gibi değerlendirmeler yapar. bizim takım da bizim gibiydi.
#486502
işbu tanım benzeri bir tanım yazıp gidecektim. tam tanımı yazdım; belki de yazılmıştır diye bakayım dedim ve yazılmış olduğunu fark ettim.
tanım boşa düşünce ne yazacağımı bilemedim, ben de boş yapayım istedim.
bizim takım da işte bu tanım gibiydi ilk maçında.
(bkz:boş yapmak)
işbu tanım benzeri bir tanım yazıp gidecektim. tam tanımı yazdım; belki de yazılmıştır diye bakayım dedim ve yazılmış olduğunu fark ettim.
tanım boşa düşünce ne yazacağımı bilemedim, ben de boş yapayım istedim.
bizim takım da işte bu tanım gibiydi ilk maçında.
(bkz:boş yapmak)
sene: seneler evvel.
üsküdar selamiali'de(*) güzel bir halı sahada abonelikleri bulunan bir grup arkadaşım ısrarla maça davet ettiler. epeyce eksik varmış. zaten maç yapamazsak üsküdar'a iner çay içeriz dediler. gittim.
sahaya varınca rakibin hiç gelmeyeceğini öğrendik. hayırlısı deyip üsküdar'a inecekken, maç izleyip vakit öldüren mahallenin çocukları bize maç teklifinde bulundular. en büyüğü bizim en küçüğümüzün yarısı kadar çocuklar. üç beş koşar ter atarız düşüncesiyle teklifi kabul ettik. çocuklar karışık oynamayı da kabul etmediler. iyi tamam dedik. maçın sonunda çocuklardan da saha parasını alacak değiliz ya. iki kişilik para ödedik bir de.
maç başladı. çocuklar iki pas şut gol. ne olduğunu anlayamadık. tekrar tekrar tekrar. çocuklar o kadar iyi oynuyorlar ki, topa müdahale bile edemiyoruz. koşular, çalımlar. bir ara yanımdan geçmekte olan bir çocuk arkadaşlarına "beyler biraz yavaş, abilere ayıp olmasın" diyordu. ben lise yıllarımda falan çok top oynadım. o akşamki kadar kendimi çaresiz hissettiğim bir maç görmemiştim. bizim takımda kalecimizden başka topa temas eden olmamıştır belki de.
bizim milli takımın maçlarını seyrederken o akşama gittim. aynı çaresizilik, aynı ne yaptığını bilememezlik...
üsküdar selamiali'de(*) güzel bir halı sahada abonelikleri bulunan bir grup arkadaşım ısrarla maça davet ettiler. epeyce eksik varmış. zaten maç yapamazsak üsküdar'a iner çay içeriz dediler. gittim.
sahaya varınca rakibin hiç gelmeyeceğini öğrendik. hayırlısı deyip üsküdar'a inecekken, maç izleyip vakit öldüren mahallenin çocukları bize maç teklifinde bulundular. en büyüğü bizim en küçüğümüzün yarısı kadar çocuklar. üç beş koşar ter atarız düşüncesiyle teklifi kabul ettik. çocuklar karışık oynamayı da kabul etmediler. iyi tamam dedik. maçın sonunda çocuklardan da saha parasını alacak değiliz ya. iki kişilik para ödedik bir de.
maç başladı. çocuklar iki pas şut gol. ne olduğunu anlayamadık. tekrar tekrar tekrar. çocuklar o kadar iyi oynuyorlar ki, topa müdahale bile edemiyoruz. koşular, çalımlar. bir ara yanımdan geçmekte olan bir çocuk arkadaşlarına "beyler biraz yavaş, abilere ayıp olmasın" diyordu. ben lise yıllarımda falan çok top oynadım. o akşamki kadar kendimi çaresiz hissettiğim bir maç görmemiştim. bizim takımda kalecimizden başka topa temas eden olmamıştır belki de.
bizim milli takımın maçlarını seyrederken o akşama gittim. aynı çaresizilik, aynı ne yaptığını bilememezlik...
herkesin herkese yenilebildiği ama 100 maç oynansa kimsenin türkiye'ye yenilmeyeceği bir turnuva oluyor.
