müzik – dertli sözlük
sesin belirli bir düzen çerçevesinde terbiye edilmesi neticesinde ruha hitap eden bir sesler topluluğu.

müzik deyince edirne'de ziyaret ettiğim tıp müzesi aklıma gelir. ziyaret edenler bilir, tıp müzesinde bir bölüm müzikle terapi üzerine düzenlenmiştir. incelediğiniz zaman çeşitli makamlarda musikinin hastaları tedavi için kullanıldığını görürsünüz. bu bilgiler ışığında müzik üzerine yaptığım uzun araştırmalar neticesinde, müziğin bazı makamlarının bazı hastalıklara iyi geldiğini okudum. sizin aklınıza muhtemelen, sadece akıl hastalıkları gelecektir. ama yanılıyorsunuz hem akıl hastalıkları hem de birçok bedeni rahatsızlık için müzik kullanılmış.

şimdi musiki dediğimiz zaman pop sanatçılarının çıkardıkları garip sesler aklınıza gelmesin. bunlar terbiye edilmemiş sesler olduğu için musiki denilemez. musiki bilakis belirli bir nizam içerisinde olan seslerdir. bu haliyle musiki faydalıdır.

işin toplumsal boyutu da vardır. bir toplumun ortaya koyacağı güzel bir eser, o toplumun toplum olabilmesi için meydana gelen değerler silsilesindeki yerini alacaktır. örneğin fuzuli'nin su kasidesi, dede efendi'nin ya da ıtri'nin bestelerini zevk-i selim sahibi herkes takdirle anar ki bu anış bir toplumun değer yargılarının inşasını oluşturur. modern dönem için konuşacak olursak, yine barış manço, cem karaca gibi isimler yine bu değerler silsilesinde yerlerini almışlardır. müzikle toplumun ahlaki değer yargılarının yeniden hatırlatılması, meydana gelen ahlaki yozlaşmaya engel olma çabası da söz konusu. musikinin insan psikolojisindeki etkileri ve zihinde meydana getirdiği etkiler göz önüne alındığında bir toplumun yeniden konumunu belirlemesine ya da yeniden şekillenmesine katkısı yadsınamaz.
afrikalı adam ''attığımız adım, söylediğimiz söz ritimdir" diyordu.müziği bir ses topluluğu olarak değerlendirirsek; şu satırları yazdığım sırada klavyeden çıkan sesler de müziktir, ahengi yoktur sadece.bu seslere bir ahenk katarak insan psikolojisine yön verebilirim. ki mevcut durumda da psikolojiyi etkileyebilir. bazen cidden sinir bozucu.kalbin zihnin hayatın etkilenmesi ise, hükmü kişiye özel olmakla birlikte, dikkat edilmesi gereken bir husus.fakat bunun çaresi müziğin sesini kısmak değil.müzik faydalı bir şey aynı zamanda.keza eğlence de.(bkz:foli)
son zamanlarda çok kafamı kurcalayan şey.(*) insanı allah'tan uzaklaştıran şeylerde sıkıntı var. insan zihni de acayip bir şey.(*) dışarıda, kafelerde, marketlerde vs. çalan; hayatınız boyunca oturup hususi olarak dinlemediğiniz saçma sapan şarkıları, alakasız zamanlarda beyninizde tekrar ederken yakalıyorsunuz kendinizi mesela. yani ister istemez etkiliyor insanı dinledikleri, aklında kalıyor bunlar. kalbi de etkiliyordur.
dinlediğiniz sırada da dinlediğiniz müziğin tarzına göre etkileniyorsunuz. mutsuzken neşeli şeyler dinleyesi gelmiyor insanın, hüzünlü şeyler dinlediğinizde de daha çok hüzünleniyorsunuz örneğin. iyi bir şey mi bu, emin değilim.
e sonuçta zevk meselesi de müzik. müzik dinleyesi olan insan, kendini allah'tan uzaklaştırmayacak bir şeyler dinlemek istese, müzik olarak dinleyebileceği şeyler sınırlı. sırf kalbi karartmıyor diye müzikleri herkese hitap etmeyen ilahileri falan dinlemenin anlamı yok. ama şöyle bir şey var: http://www.youtube.com/watch?v=vfxhwljdq3o
müzik dinlemeyi en azından azaltıp beyne tekrar edecek daha güzel sözler dinletmek gerek. mesela benim mutlaka her gün dinlediğim bir şarkı var zorunlu gibi. bağımlılık yapmış. onun yerine her gün kur'an dinlemek isteseydim. ne güzel olurdu.
sesin hizaya sokulmuş, nizama girmiş, terbiye edilmiş halidir. tıpkı matematiğin sayılara, yazarların harflere yaptığı gibi. söyleyene, dinleyene, bunların niyetlerine ve işin neticesinde elde ettiklerine göre değer kazanıyor.
dede efendi musıkiyi 'ahlâk-ı beşeri tasfiye eden bir ilm-i şerif' olarak görmüştür. musıki kültürümüzde ve bir çok tarikte insan-ı kamil olma yönünde bir araç olarak görülmüştür. klasik musıki ve tasavvuf iç içedir. şu an müzikte gelinen nokta içler acısıdır.
fıkhi durumu ile ilgili gazali der ki:

müzik ister ses ister çalgı ile olsun, tek hükümle açıklanmaz: haram, mekruh, mübah ve müstehab olabilir.

1) dünya ve şehvet duygularını tahrik eden müzik haramdır.
2) vaktin kıymetli kısmını buna harcayan, iştigâli âdet haline getiren kişi için mekruhtur.
3) güzel sesten zevk alma dışında bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mübahtır, serbesttir.
4) allah sevgisini hatırlatan, duyduğu güzel sesle yalnızca güzel sıfatları hatırlayan kimse için müstehabdır.

ve gazali der ki: kişinin fitne maksadıyla kur'an okuması da haramdır.