kediyle otobüs yolculuğu – dertli sözlük
eğer daha önce birlikte hiç yolculuğa çıkmadıysanız ve kedi dediğimiz canlıyı bir kutuya hapsederek yolculuk yapacaksanız burnunuzdan gelecek olandır. zira daha önce hiç yolculuk yapmayan kedinin psikolojisi bozulur hem kutuya kapandığı için hem kalabalık bir güruhun içinde yolculuk ettiği için. psikolojisi bozulunca sürekli miyavlamaya başlar durduramazsınız kucağınıza alırsınız sizi ısırmaya pençelerini size geçirmeye başlar canınız yanmaya başlar siz de miyavlamaya başlarsınız diğer yolcular da miyavlamaya başlar ve o yolculuk çekilmez hale gelir. not: bir kedim bile yok anlıyor musun, ben otobüsteki kedisiz, kedi sesinden rahatsız olmuş, kedili yolcuya acıyan bahtsız yolcuyum.
bir adet 2-3 aylık yavru(*) kediyle uçak yolcuğu yapmış biri olarak; sakinleştiricilerin etkisi 1 saat kadar sürüyor sanırım.sonrası kedinin 2-3 saniye arayla miyavlaması ile geçiyor. yolculuk şartsa, kişisel araç da yoksa uçak tercih edilmeli. otobüste bir yere kadar sabredebilir insanlar.
i̇ki hafta önce i̇stanbul'a hem gidişte hem dönüşte yaşadığım durum. gidişte önümde oturan kızın yolculuktan pek hoşlanmayan bir kedisi vardı. bu durum benim için çok zordu çünkü yola çıkmadan kırk dakika önce ablamın bir anlık dalgınlığı sebebiyle kedimiz evden kaçmıştı. (*) (*) kedinin miyavlamasından yolcular rahatsız olunca bagaja konuldu ve molalarda dahi çıkarılmadı. seyahat bitiminde kızı babası almaya geldi ve kedinin halini görünce şoföre ve kıza öfke saçtı. dönüşte de çok sessiz sakin ismi duman olan british kedisi vardı. yolculardan alerjisi olan olduğu için o da bagaja gitti. velhasıl zor bir durum. miyavlamalarında insanın vicdanı sızlıyor.(bkz:bu da böyle bir anımdı)
teknolojinin ilerlemesini "insanlığın ilerlemesi" olarak görmenin ve buna doğayı alet etmenin vahim neticelerinden sadece biridir. kendimize zulmettiğimiz gibi hayvanlara da bunu yapıyoruz. o kedinin aklı olsa sahibini öldürür. yazık günah yani.