evliya çelebi'nin diliyle:
beni ademin menzil-i maksudu, ebedi ikamet yurdu olan cennet nimetlerinden
ehl-i cennetin bir çarşısı vardur. her yevmi cuma oraya seyir iderler. orada bir bad-i şimal eser durur. bu esrarengiz bad'in tesiriyle cevelan halindeki ahali birbirinün suretine bakupta şaşırur. sanki endam dağıtan bir şümuli deryaya kapılmış gibi şule-i hikmet dağıtırlar. anlarlar ki bediü'l beyan kendilerine bir behcet ihsan etmiştir. hayran kalurlar.
beni ademin menzil-i maksudu, ebedi ikamet yurdu olan cennet nimetlerinden
ehl-i cennetin bir çarşısı vardur. her yevmi cuma oraya seyir iderler. orada bir bad-i şimal eser durur. bu esrarengiz bad'in tesiriyle cevelan halindeki ahali birbirinün suretine bakupta şaşırur. sanki endam dağıtan bir şümuli deryaya kapılmış gibi şule-i hikmet dağıtırlar. anlarlar ki bediü'l beyan kendilerine bir behcet ihsan etmiştir. hayran kalurlar.