dertli sözlük yazarları ne izliyor? – dertli sözlük
i̇nsanları izliyorum. otobüste nasıl tutunduklarını, dersi nasıl dinlediklerini, nasıl alışveriş yaptıklarını, çocuklara ne kadar yakından baktıklarını, yolun hangi tarafından yürüdüklerini, ne sıklıkla telefonlarını ellerine aldıklarını...
bunları yaparken daha önce fark etmediklerimi gördüm; banklarda en çok yaşlılar otururmuş, yolun hangi tarafı kalabalıksa oradan yürürmüş insanlar. otobüse binerken sıraya uyanlar hiçte az değilmiş. telefonundan bıkanlar da öyle. düşüncesini dile getirdiğinde onu dinleyecek insanlar ararmış hem yaşlılar hem gençler. felsefe okuyan dedeler otobüste gençlerin okuduklarına bakar kimi zaman iç geçirir kimi zaman tecrübelerini anlatmaya çalışırmış. geçler hikmeti ararmış, yaşlılarsa torunlarını anlatacak fırsat bulduğunda kaçırmaz, onları çok özlermiş. i̇nsan insana muhtaç; ilimse müminin yitik malıymış.
vietnam, hindistan gibi ülkelerde sokakta 2 dolara masaj yapıyorlar. onları izleyip rahatlıyorum. sayılır mı?..

video
şu sıralar bir şeyler izlemeye pek vakit bulamadığımdan hiçbirinin sonunu getirememiş olsam da boş geçemeyeceğim bir başlık olmasından ötürü halihazırda başladığım 3 film:
(bkz:iki dil bir bavul)
daha çok belgesel gibi. türkçe bilmeyen öğrencilere kürtçe bilmeyen öğretmen hikayesi.

agnes varda’nın yersiz yurtsuz şeklinde çevrilen sans toit ni loi filmi. sevdiğim bir yönetmenin çok da sarmadığından tamamlamakta zorlandığım bir filmi bu galiba.

bol ödüllerinden beklentimin biraz yüksek olduğu bozkır var bir de. ali özel yönetmenliğinde olanı. bitince ayrı başlıkta yazmayı umarım.

bir de dizi olan bozkır var. blutv’den. bu da pek övülüyor ama ayrı başlığı hak etmiyor.:) türk standartlarına göre iyi sayılır gibi ama sayılmayabilir de.
internet için yapılan türk polisiyelerinde esas oğlanlardan, pek delikanlı polis beyin ağzından küfürün eksik olmaması gerekiyor gibi bir kural var sanırım. başka birkaç sıkıntılı sahne de var. şiddet de var. çok gerek yok.

ayrıca arcane var. animasyon. leauge of legends’ın dizisi. ilgilisine güzel.
ankara yazı. anlatmaktan öte hissedilecek bir film. ulucanlara gidince etkisi daha da artıyor.
mandalina bahçesi. savaşın kazananının olmadığını çok iyi göstermiş.
srebrenitsa anneleri kayıplarını arıyor belgeseli ve mavi kelebekler dizisi. bosna savaşını daha iyi anlamak için ikisini de trt'den izleyebilirsiniz. 1.bölümden srebrenitsa annesi saliha osmanoviç "kaç kere bir daha uyanmamak için yattım, kendi kendime soruyorum niye uyanıyosun, namaza durduğumda fatiha okuduğumda onu nasıl başardığımı bile bilmiyorum, onlar bana fatiha okumalıydı ama ben onlara okuyorum"
trt 2 de her akşam farklı bir film yayınlanıyor. özellikle i̇ran filmlerini seviyorsanız kesinlikle takip etmelisiniz.
i̇ran filmlerinden birkaç öneri ; bir ayrılık, heiran, ekmek ve çiçek, pedar(dizi)...
don’t look up

etkileyici bir film.

hani tipik amerikan filmleri vardır, dünyayı ele geçirecek ya da yok edecek bir tehlike cereyan etmektedir ve kahraman bir-iki beyaz adam/kadın tüm dünyayı bu tehlikeden kurtarır -hatta bazen kimsenin ruhu duymaz.
don't look up, bu tipik hikayeyi almış ve günümüz dünyasında; sosyal medyanın, politikanın, neyin para ettiğinin ve metaya verilen önemin nasıl sonuçları olacağını gözümüze gözümüze sokmuş.

not: film nudity içeriyor.
hayatın gidişatında izlenmesi gerektiğini düşündüğüm filmleri zamanına uygun olarak izliyorum. harici olarak klasiklerin filmlerini izliyorum. sanat filmleri benim için ilginç bunun haricinde bilgi edinebileceğim videolar izliyorum youtube üzerinden. kimi zaman gezginlerin çektiği gezi videolarını, kimi zamansa belli bir konu üzerine çekilmiş eğitimsel videoları.