ölüm – dertli sözlük
köyde şöhret nine diye anılan cennetlik bir ninem vardı. köydeki şifalı bitkileri bilir insanları allah rızası için iyileştirmeye çalışırdı. kalbi hep ahiret için atardı, son zamanlarında ayağında çok fena bir yara vardı bir kere zorla hastaneye götürmüştüler ama hiç sevmezdi hastaneleri bana hep, ben öleceğim zaten derdi.
birde bana sarılma pis kokuyom ben derdi her gördüğümde sarılırdım, gülüşürdük.
eşi seneler önce vefat etmiş tek göz bir odada bütün dünyalar onunmuş gibi penceresinin yanındaki döşeğinde hep şükrederdi.
bir gün ben şehirdeyken ölüm haberini aldım köydeki evinde bir anda o çok hasretlik çektiği ebedi yurduna göç etmişti, duyduğumda çok ağlamıştım hala hatırlayınca gözlerim doluyor.

ölüm hatırlanmalı fakat önemli olan “ölüme hazırlanmak her vakit”
ne kadar dünyalık işlere meftun olup sadece dünya için çalışıp çabalarsak o kadar ölmekten korkarız fakat ruhumuzda her tan vakti sarmaşık gibi uzayıp kalbimizi sarıp sarmalayan bir inancımız var ise o zaman ölmeğe kafa tutarız her vaktimiz daha da bir anlam kazanır inşallah.
rabbim diri bir inanç ve ölüme hazırlanan kullarından eylesin bizleri.