müslüman gençlerin islam coğrafyasından bihaber olması – dertli sözlük
i̇slam coğrafyasından bihaber denince bile akla gelen acıları. en çok acılarından haberdarız. yemeklerini de ekle biraz… oysa nerde edebiyatları, gündelik telaşları, beğenileri ve çiçekleri, sükunetli avlularında tefekkür sohbetleri?..
islam coğrafyasında can ve mal güvenliğinden emin olacağın bir şekilde - müslüman memleketler hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla - turist olarak ziyaret edebileceğin sayılı ülke vardır herhalde. bahsedilen bu ilgisizliğin az çok bununla da alakası var. bu ülkelerin yönetici elitlerinin milliyetçi/zenofobik, dışlayıcı ve otoriter yönetim biçimleri de bunun cabası. washington/londra elitleri tarafından idare edilen kukla islam devletlerine (s.arabistan, bae, bahreyn, ürdün vs.) karşı ümmetin nazarında umumi bir antipati var. iran'ın durumu malum. mısır da artık merkezi konumunu kaybedip içine kapandı, eski cazibesinden eser yok. önce camp david anlaşması sonra da 2013 darbesi mısır'ın islam aleminden soyutlanmasına zemin hazırladı.

müslümanların, haliyle, afrika ülkelerine bakışı da artık bir noktada "müslüman beyaz adamın yükü" zaviyesine indi. bkz: white saviour complex. misal türkiye first lady'sinin afrika seyahatlerim isimli kitabını bir inceleyin derim. buralar artık islam medeniyetinin önemli bir parçası, kültür havzası olarak değil de kurtarılmayı bekleyen mahrumiyet bölgeleri olarak görülüyor.

daha da ilginç olan ise son zamanlarda batılı müslümanlar arasında ciddi düzeyde rağbet gören bir türkiye'ye hicret etme trendi var. şurada bununla alakalı bir podcast ve haber var;

https://www.thinkingmuslim.com/podcast/turkey-hijra

https://www.middleeasteye.net/discover/turkey-istanbul-western-muslims-appeals-students-islam

avrupa ülkelerinde ve abd'de yaşayan müslümanlar, bunların bir kısmı mühtedi, bulundukları yerlerdeki gayr-i islami hayat tarzından rahatsız oldukları için islam'ı daha iyi yaşayabileceklerini düşündükleri türkiye'ye göç ediyorlar. istanbul, ankara, sakarya ve konya gibi şehirlere yerleşenler var ve yorumlara bakılırsa ekserisi hallerinden oldukça memnun. bunun birçok sebebi var. baskıcı, otoriter bir devlet mekanizmasının olmaması, mezhepçi/ayrıştırıcı olmayan bir dini anlayışın hüküm sürmesi, insanların misafirperver ve hoşgörülü olması, üniversitelerin/araştırma enstitülerinin birçok eğitim programı sunması, teknolojik imkanlara kolay erişim vesaire. üzerinde durulması gereken bir durum bence.
islam coğrafyası tam olarak neresi oluyor bilmiyorum. bölgenin varlığında sadece bir defa islamın yaşandığı bir devletin bulunmuş olması yetiyor mu? yoksa devlet bazında sadece şu anı mı kastediyoruz? yahut mevcut nüfus çoğunluğunun şuan müslüman olması mı önemli?.. eğer ilk sorunun cevabı evet ise orası da "vatan" mefhumunun içine giriyor mu yoksa yapay sınırları vatan kabul edip orayı da "kalbimizde yaşıyor" gibi mi kabul ediyoruz? kafam karışık bu konuda.
dusunen adamin ta kendisi
beni aydınlatırsa memnun olurum.
müslüman gencinde en mühim meselesi buydu...
müslüman kendi coğrafyasını hakkıyla okuyabiliyor mu? kendi dinini? iman esaslarına etrafıyla vakıf değil.

biz: ya boynun...
deve: bırakta uyuyalım
müslüman gençlerin vahim durumu.

i̇slam coğrafyasını tanımıyorlar. tanımak da istemiyorlar. i̇slam coğrafyasındaki ülkelerin etnik yapılarını, siyasetlerini, mezheplerini, tarihlerini bilmiyorlar. bilmek de istemiyorlar. ne yazık ki sözde gezgin geçinen bir takım yazarlar da kendi ideolojilerine göre o coğrafyaları değerlendiriyor. dolayısıyla tanımak isteyen çok az sayıdaki genç de ideolojik bombardımana maruz kalıyor.

i̇slam coğrafyasının şu anki durumu içler acısı. hangi ülkeye elinizi atsanız elinizde kalıyor. korkunç bir durumda. bunları bilmeden bir takım tartışmalar alevleniyor. saman alevi gibi, tarihin çöplüğüne gömülmüş tartışmalar yeniden canlandırılıyor. çok acil bir bilinçlenme faaliyeti gerekiyor. tabi bağımsız, tarafsız ve ideolojiden uzak bir şekilde.