hubb-i riyaset – dertli sözlük
siyasette çokça meyledilen durum.

ne derler;

mala mülke mağrur olma, deme var mı ben gibi? bir muhâlif yel eser de, savurur harman gibi!
--spoiler--


behlül bir gün hã¢rã»n reşã®d'in taht odasını boş buldu ve çıkıp tahta oturuverdi.
bunu gören askerler onu kamçı ile dövmeye başladılar. askerler vurdukça o; "vah hã¢rã»n
reşã®d. vah hã¢rã»n reşã®d!" diyordu. o esnã¢da halã®fe geldi ve manzara karşısında donup
kaldı. askerleri uzaklaştırdıktan sonra; "ey behlül! bu ne hã¢l?" diye sordu. behlül; "senin
için ağlıyorum. burada tahtı boş bulup bir an oturdum. bu kadar kırbaç yedim. sen ise
senelerdir bu tahtın üzerinde oturuyorsun. hã¢lin ne olur diye düşündüm." hã¢rã»n reşã®d;
"peki ne yapmam lã¢zım?" dedi. behlül; "mã¢dem ki bu yükün altına girdin. zulme
meyletme. adã¢let üzere ol. böylece tahtında otur." buyurdu.


--spoiler--
kendi koltuğuna evladını layık gören dava liderinin ve arkadaşlarının hırsıdır,
babamın mirasını kimselere yedirmem diyerek, din karşıtı yayınlar yapan gazetelere koşan, köşe yazarlarına dertlerini döken kardeşlerin hırsıdır..

islam tarihinde örnekleri çoktur, kiminde devlet yıkılmıştır, kiminde de ordular mağlup olmuştur..

nefis ve şeytanın her bedende yaşadığının kanıtıdır.