vesvese – dertli sözlük
hırsızın boş eve girmeyeceği gibi şeytan da imandan halî bir kalp ile uğraşmaz. fısır fısır bir şeyler telkin eder ya hani..vesvese/visvâs “fısıldama, kötü telkinde bulunma, karışık sözler söyleme, kuşkulanma”; aynı kökten vesvâs “insanın içine doğan zararlı uyarıcı, kötü duygu ve düşünce, telkin, şüphe, fısıltı, evham” gibi mânalara gelmektedir. dinî terminolojide vesvese/visvâs, “şeytanın veya nefsin insana kötü ve zararlı telkinde bulunması, şeytandan yahut nefisten gelen, insanı dine aykırı aşırı davranışlara yönelten telkin”; vesvâs “şeytan, şeytanın insanın içine attığı saptırıcı dürtü, faydasız söz, şüphe ve tereddüt” anlamlarında kullanılır. vesveseye kapılana müvesvis denir.kur’ân-ı kerîm’de vesvese kavramı beş âyette geçmekte, bunların üçünde şeytanın (el-a‘râf 7/20; tâhâ 20/120; en-nâs 114/5), birinde nefsin (kāf 50/16) insana saptırıcı etkisi anlatılmaktadır. nâs sûresinde (114/4) kişiyi ısrarla günah işlemeye kışkırtması sebebiyle şeytandan vesvâs diye söz edilir. a‘râf sûresinin 20. âyetinde şeytanın âdem’e ve eşine vesvese verip kendilerine yasaklanan ağacın ürününden yemelerine yol açtığı belirtilir. gerek bu âyetin devamındaki ifadeden, gerekse 22. âyetten anlaşıldığına göre burada vesvese “aldatma, yanıltma, saptırma” anlamında kullanılmıştır (taberî, v, 449). aynı olayı anlatan bakara sûresinin 36. âyetinde vesvese yerine “ayağını kaydırdı, günah işletti” mânasında (a.g.e., i, 272-273; şevkânî, i, 72-73) “ezelle” fiili geçmektedir.bazı müslümanlar resûl-i ekrem’e gelerek içlerinden, söylemeye dahi cesaret edemeyecekleri vesveseler geçtiğinden yakınırlar. resûlullah da bu durumun onlardaki kesin ve katıksız imana delâlet ettiğini, ümmetinin bu tür vesveselerden dolayı -telkin edilenleri yapmadıkları sürece- sorumlu tutulmayacağını bildirir (müsned, ii, 255; vi, 106; müslim, “îmân”, 201-205, 211).https://islamansiklopedisi.org.tr/vesvese