yıllar yıllar önce, ortaokul çağlarında, babamın yanında bir ders halkasına hasbelkader dahil olmuştum. ders yapan hoca çok mübarek samimi birisi idi. siması nurani, konuşması da oldukça tesirli idi. çocuk halimle aklımda sadece tek bir şey kaldığını hatırlıyorum. konuşmasının arasında bir yerde yanlış hatırladığı bir şeyi düzeltirken estağfurullah, hayret ettiği bir şeyi ifade ederken de subhanallah demişti. bu tabirler bana yabancı değildi, çokça duymuştum, ama bir insanın bunları bu kadar doğal ve içten kullanmasına hiç ama hiç rastlamamıştım. evet, allah iradesiyle, ilmiyle, kudretiyle, kuvvetiyle hayatlarımızın tam ortasında, bize şah damarımızdan daha da yakın ama biz gafletimizle bunu fark edemeyip allah'tan uzaklaşıyoruz. bu insanlar ise her hal ve tavrı allah'a yakınlaşmak için bir vesile kılabiliyorlar, ne mutlu. sadece bu iki kelime bende sarsılmaz bir etki yaptı sonradan yıllarca o ders halkasına devam ettim...