kurtlar vadisi filistin – dertli sözlük
kurtlar vadisi filistin filmi bizi mavi marmara gemisinde yaşanan olayların görüntüleriyle karşılıyor. fakat bu görüntüler fragmandaki görüntülerden ibaret 2-3 dakikalık bir kesit. ve filmin tamamını izlediğinizde filmin ana teması gibi gösterilen gemi olayının filmle hiçbir bağlantıya sahip olmadığını görüyorsunuz. en azından 'mavi marmaranın hesabını sormaya geldik, å?ehitlerin kanını yerde bırakmamak için buradayız, bu zulme dur demenin zamanı geldi...' tarzında cümlelere bile tenezzül edilmemiş gönüllere, duygulara hitap etmekten uzak bir yapım. yani kısaca mavi marmara zulmü reyting amaçlı olarak pana film tarafından kullanılmış, sömürülmüş.

daha önceden ırak ve gladio filmlerini izleyenlerin belli bir umursamazlıkla karşıladıkları filistin, duygusal sebeplerle toplum üzerinde yine de bir beklenti oluşturdu. israil'in filistin üzerinde uyguladığı zulme karşılık bizde en azından bir sinema yapımıyla karşılık vererek hıncımızı almalıydık. israillilerin kafalarına sıkarak rahatlamalıydık. kurtlar vadisi ekibi tamda bu mesajı kavramış fakat biraz fazla özümsemişler. meşhur kahramanlarımız (polat, memati, abdulhey) bir başlarına filmin başında israil sınırında silah sıkmaya başlıyorlar ve filmin sonuna doğru helikopterler, uçaklar ve teknoloji merkezi yoketmenin yanısıra tek başlarına tank kullanmak, her askeri sadece alnının ortasından vurmak gibi insanüstü maharetler sergiliyorlar. ve bi yerden sonra 'ha gayret yarım saat daha devam ederseniz israil yokolacak ha gayret' demekten kendinizi alamıyorsunuz. izleyici duygusal olarak tatmin olmadığı bir filmden aksiyon olarak bir beklenti içine giriyor. ancak bu olağanüstü başarından da rahatsızlık duyuyor.

herşeye rağmen bir nebze doygunlukla ayrıldığınız filmden ise en çok zikir sahnesinden hoşnut oluyorsunuz. insanı manevi havasına bürüyen, kuşatan bu tarz sahneler her geçen gün sinema perdesinde daha sık yer almaya başladı.
iyimser bünyeye ancak vasat dedirtebilen film .sürekli silahlar vardı .duygusal sahneler çok azdı .amerikan yahudisi kadın 'hadi filmde bir de kadın olsun' mantığıyla konulmuştu .memati filmin sonlarına doğru bir çatışmada o kadının kolundan tutup 'kızım senin ne işin var burada ?' demişti .hakikaten bacım,senin ne işin vardı orada ?

filme fikir yönünden bakanlar için başarılı denebilir hakkını yememek lazım ama çok zorlama bir tespit olacaktır bu .tamam sonuna kadar gitmenin vereceği sonucu anlatmak adına güzel .israili memnun etmemesi adına sevindirici fakat keşke daha iyisi olsaydı,şöyle bir avrupalı oturup izlediğinde ağlayabilseydi demeden de olmuyor .bizim olmayan barbarlığımızdan midnight express çıkıyor da israilin 1,5 milyon insanı açık hapishanede tutmasından böyle bir film çıkıyor .verdiğim paraya acıdım yahu .
film güzel olmasa da ilk defa bir filmde israilin gerçek yüzü gösterilmiştir,sırf bu yüzden izlenir,izlettirilir.
her ne kadar ticari amaçlar içerse de filistin'i hatırlatan, az da olsa sityonizmi anlalatan bu sayede müslümanın aklından çıkmak üzere olan, bazısının aklından çoktan çıkan bu zulmü tekrar hatırlara getirdiği için desteklenesi bir yapım.
israil vahşetini bir nebzede olsun göstermeye çalışan bir film olmuş. israil karşıtı olduğu için başta almanya olmak üzere bazı avrupa ülkelerinde gösterime dahi girememiş bir film.
k.v.filistin herkesin öyle ya da böyle merakla beklediği, kimisinin hiç bir şey ummadığı kimisinin de büyük beklentilerle gittiği film olmayı başarabilmiştir.

dizisini de izleyen seyirciyi biraz hayal kırıklığına uğratmış olsa da filme başarısız olmuş demek biraz haksızlık olur. polat karakterinde cüneyt arkın'lık var bunda hepimiz hem fikiriz. ama tüm filmlerde mutlaka bir aşırılık bulunur ki zaten aksi olsaydı film olmazdı.

pat diye başlaması ve pat diye bitmesi filme fazladan bir iticilik katmış olsa da onun dışında sürekli heyecan ve hareket dolu bir film. sosyal mesajları da tam yerinde. polat'ın performansı da her zamnkinden daha iyi.

aşkı memnu güzeli peyker pek bu filme olmamış dedirtiyor ilk bakışta ama o da fena değildi.

izlenesi bir film.