kurban eti – dertli sözlük
aynı dünyada yaşadığımız bir çok insanın hayatlarında gördükleri tek et.

kurban bayramı'nda afrika'ya giden bir tanıdığımız anlatmıştı. yardımda bulundukları adamın biri kurban etini almış, dokunmuş, meraklı bakışlarla incelemiş. sebebini sorduklarında, adamcağız hayatında ilk defa et gördüğünü söylemiş. yaşını sormuşlar, 28 yaşındayım demiş. afrika'da ortalama insan ömrünün 40 yıl olduğunu göz önünde bulundurursak 28 yaşındaki birinin ömrünün 4'te 3'ü geride kalmış demektir.
adak (nezr) yoluyla olmayan kurbanın sahibi, zengin olsun veya olmasın o adağın etinden yiyebilir. bununla birlikte isteyen veya istemeyen fakirlere yedirmek de farzdır. dağıtılan kısmın kurbanın en azından üçte biri olması gerekir. kişinin, nafakasını temin etmekle yükümlü olduklarının sayısı çok olursa kurbanın etini onlar için alıkoyabilir.kurbanın sütünden istifade etmek, etini veya postunu satıp parasını almak mekruh (çirkin) görülmüştür. böyle bir şey yapıldığı taktirde, kıymeti kadar sadaka vermek gerekir. kurban derisi ksapa ücreti olarak dahi verilemez. en güzeli allah'a yaklaşmak için kesilen kurbanın derisini, bu kurbiyete yakışır şekilde sadaka olarak vermektir.
dünyada bol bol paylaşılan ve bereketi tüm dünyaya yayılan tek ettir. normal zamanda millet kardeşinin kaç köfte yediğini sayar, fazla varsa önünden kaçırır. :)
derin donduruculara istif etmek için değil, fakirin sofrasını şenlendirmek için olan ettir.
allah ömür verir ve nasib ederse yarın vazifemizi yapıp ihtiyaç sahiplerine ileteceğimiz, aynı zamanda mideye güzelce indireceğimiz et.kurban etini yerken alınan lezzet normal zamanlardakinden farklı. manevi hazzı da olduğundan herhalde.