uzun hikaye – dertli sözlük
uzun zaman olmuştu sanırım, bolca dertlendirip, ara ara gülümseten; ama en çok da insanın içini sımsıcak eden bir türk filmi yapılmayalı...

kitap uyarlamaları hep zorlu olmuştur ve çoğunlukla da kitabın okuyucusunda bıraktığı tadın gerisinde kalmıştır film; bu film bunu delen nadir eserlerden olmuş. reis bey aklıma gelen bir diğer yapıt mesela...

oyuncu seçimleri ve oyunculuklar, kamera açıları ve mekan seçimleri oldukça güzel olmuş. kenan imirzalıoğlu resmen rolünü yaşamış.
oyuncu listesinde tuğçe kazaz'ı görünce yaşadığım hayal kırıklığı, filmdeki oyunculuğunu görünce törpülendi. sanırım beklentimi o kadar minimalize etmişim ki, var olan bana muhteşem geldi. bunda kitabı okurken zihnimizde kurguladığımız lepiska saçların etkisi de yadsınamaz tabi.

kitaptaki feride ve ayla değişiminin sebebini de, osman sınav'ın yaptığı müthiş sonu görünce de içinize sindirince tadından yenmez bir eser bulmuş oluyorsunuz.

filmle alakalı bende oluşan pürüzlerse; ali'nin oğluna rakı uzatması ve ilk çıktığı sahnede ayla'nın dişiliğinin fazlaca ön plana çıkartılması oldu.

velhasıl; sayısı ender olan tavsiye edilesi türk filmleri kategorimize bir filmin daha girmesinin haklı mutluluğunu yaşamaktayız.
sinemazingo yazarlarından ibrahim saki abi yazdı ; (http://www.sinemazingo.com/uzun-hikaye-2012)
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur atasözünün filmi.
izlediğim salondaki seyirci kitlesinin sinin uzun hikayeyi değil kenan imirzalıoğlunu seyretmeye gelmiş olduğunu hissetmek rahatsız ediciydi fakat başrolde bu kadar popüler birinin oynuyor olmasını eleştirmekte haksızlık olur zira başrol rolünün hakkını vermiş.
fena olmamış film.
daha kısa tutulup daha gerçekçi bir sonla bitse daha mı iyi olurdu bilmiyorum.
on üzerinden 6.
kitabı tekrar okuduktan sonra;3-4 yıl evvel kitabı okumuştum ama aklımda hiçç birşey kalmamıştı, filmden sonra tekrar okuyunca ve filme birde başlı başına senaryo değilde uyarlama gözüyle bakınca.. çok iyi uyarlanmış film.
insanın lügatında "bir uzun hikayem bile yok" cümlesine yer verdiren film. her şey güzel iyi hoş ama münire'nin ölümü biraz gösterişsiz oldu. aşırı doz mutluluk sahnelerinden sonra bir ağıt, serzeniş, kafayı duvara vurma beklerdim. şansımıza mızıka çıktı ama olsun o da bizi ağlatmaya yetti.
önce hikayeyi okuyun arkadaşlar sonrada filmini izleyin . harikadır mustafa kutlu ... pişman olmayacaksınız !
filmini henüz izleyemedim heyecanla beklememe rağmen. ama okuduğumdan beri bazı vazgeçişlerin ne denli önemli olduğunu anladım.
zor olsa gerek mustafa kutlu eserini sahnelemek. cümleler basit fakat o cümlelerle anlatılanlar en ince ayrıntısına kadar gelir gözünün önüne. okumanın yanı sıra izlersin öyküyü.
bu yüzden böyle erteledim filmi izlemeyi belki de. ya hayalimde canlandırdıklarım yıkılırsa diye.
uzun süre sonra sinemaya gitmeme vesile olan film. hikaye sıcacık, bizden,saf, tertemiz... sahneler süper. hele bir tren sahnesi var ki tam tabloluk.. oyunculuk içten ve doğal. herkese tavsiye edim.
kitabın kapağına filmin oyuncularının fotoğrafını koymak berbat bir fikir olmuş,fakat satar mı..satar...