öztürkçe – dertli sözlük
genç bir yazar olan metin acıpayam'ın bu mevzuda akademya dergisinde çıkmış harika bir yazısı var. okumanızı tavsiye ederim. -- iktibas --“meşhur” kelimemizi attınız “angın” dediniz, “cazibe”mizi attınız “çakerge” dediniz. öyle ki, diktatörlüğünüz altında başka bir parti ve rakib olmadığı için, 27 yıllık (1923-1950) firavunî düzeniniz içinde, millet olarak ne meşhurluğumuz kaldı, ne de cazibemiz… ingilizler, beş yüz bine yakın kelimemiz var diye övünür ve tarihî süreçlerine dahil olmuş her kelimeyi kültür hazinelerinin kıymetli bir unsuru olarak muhafaza ederken, sizler ne yaptınız: tenkid, tâ’riz, tâyib, te’dib, tazir gibi kelimeleri attınız ve bu kelimelerin tüm nüanslarını katledip, “eleştiri” dediğiniz orta malı bir kelime icad ettiniz. beş kelimemiz gitti, yerine bir kelime geldi… tâdil, tebdil, tağyir, tahvil, kalb, tebeddül, tegayyür, tahavvül, istihâle, inkılâb gibi kelimeleri ve tüm nüanslarını attınız, “devrim”i icad ettiniz. on harika kelimemiz gitti, yerine “devrim” geldi. bir lisan ancak bu kadar fakirleştirilebilirdi doğrusu. türkçemizi bu kısırlaştırma hareketiyle, kelâmın lezzeti de uçup gitti ayrıca. “sebeb” kelimesi yerine uydurdukları “neden” kelimesinin neler götürdüğünü büyük doğu mimarı’ndan gösterelim dilerseniz: “bais oldukları uydurma dil belâsının öz âmili gizli bir sâik belirtirken, bu müessiri anlamamaktaki sebep nedir?” işte onların türkçesine tercümesi: “neden oldukları uydurma dil belâsının öz nedeni gizli bir neden belirtirken, bu nedeni anlamamaktaki neden nedir?” (metin acıpayam, harf-dil devrimi etrafında)-- iktibas --