yanlarından geçerken gözüm hep ilişir tezgahlarına. eski kitaplar, tüplü tv ler, merdaneli çamaşır makinaları, eski dergiler.... kimbilir kimler okudu onları, kimler çamaşırlarını yıkadı. her canlının ölmesi gibi her yeni eskiyor, eşyanın kaderi de bu. şimdi bir tezgahta beklemekteler, yerlerine yenileri alındı bile.