kişinin kendisini aşağı görmesi, aşağılık sanması demek olmayıp aksine haddini- hududunu bilmesi, sınırlarını, özünü, o özün sınırlarını görmesi demektir.(*)
tevazudan bir deri bir kemik kalmak iletevazundan çat çat çatlamak farklı şeylerdir. birinde nefis bir diyet yapılmışken diğerinde pazartesi başlanan diyet çarşamba öğle yemeğinde bozulmuş verilen 250 gram bir kilo olarak bünyeye kazandırılmıştır.
günümüzde anlaşıldığı gibi övgü aldığında estağfurullah deyip içten içe böbürlenmek ve "ben yaptım ile dolaşmak" değil haddini bilmek manasına gelir.o olayda/durumda elinden gelen tek şeyin cüz'i bir cüz i ihtiyari olduğunu "anlamak" demektir.haddinin farkına varmak diye tanımlansa yeridir.hatta o olay/durum onun yaptığından çok daha mükemmel olma istidadında iken onun haddi karışarak ondaki mükemmeliği yeterli miktarda ortaya çıkaramayışının farkına varmaktır.
(bkz:haddini bilen rabbini bilir)
(bkz:haddini bilen rabbini bilir)
fazlası kibirdendir diyenler var. benimde (herkes için olmamak kaydıyla) katıldığım durumlar oluyor. çünkü genellikle cevaben karşı taraftan bir iltifat gelmektedir.
''hakikat ile şeriatın meczedilmesi tevazuyu getirir. tevazu da allah'a yaklaştırır. tevazu: hakkı bilmek demektir.''(*)yukarıdaki cümleyi az açalım;enfal suresi 17 ayette rabbimiz ''attığın zaman sen atmadın fkat allah attı'' buyuruyor. (savaş ortamından bahsediliyor.) bu hakikat. fakat kul, savaş ortamında tedbirini almak, atış yaparken gerekli bütün yöntemleri gerçekleştirmek zorunda. bu da şeriat. yani dünya hayatının kuralları, şartları, gereklilikleri.kul; hem hakikatin farkında, hem şeriatın bilincinde olduğu vakit, bunları meczettiği vakit; haddini bilir, hakkını bilir. bunun adı tevazudur.hani bazı zatlar kendilerinin ''bir hiç olduklarını, aciz olduklarını'' ifade ederler. insanlar o sözleri ''büyüklüğe rağmen söylenmiş bir söz'' olarak görüp,(*) bu zatları ''maşallah, ne mütevazı bir adam, böyle böyle kıymetli ama ben bir hiçim diyor'' diyerek överler. halbuki o zatlar gerçekten meseleyi kavradıkları için, herkes için aynı olan durumu beyan etmekteler. yani gerçekten bir hiçtirler. acizdirler. sadece biz gerçeğin farkında değilizdir.