fetih 1453 – dertli sözlük
adamlar yüzüklerin efendisi'ni çekmişler biz de bir şeyler yapalım...ne yapsak? anaa bizim i̇stanbul'un fethi var ya?
peki, osman gazi rüyasında yüzüğünü düşürüyordu? orayı nasıl halletsek? abi koy yüzüklerin efendisinden bir fon gitsin ya, yer bizimkiler...
aşk sahnesi olmazsa iş yapmaz onu nasıl yapsak? ulubatlı hasan var ya...yapalım ortaya karışık bir şeyler...
e abi akşemsettin diye birinden bahsediyorlardı, onu koymazsak olmaz? haa doğru ya, gelsin gaza getirsin orduyu, iki dua eder tamam. gandalf gibi beyaz bişii yaparız lakabı da ak'mış zaten...
...
abartı değil, bundan daha verimli bir diyalog dönmediği kesin.
muhteşem rezaleti yerden yere vuranlar neden ulubatlı hasan'ın veled-i zinasına, unutulan etek traşına laf etmezler bilmem.
yüzüklerin efendisi'nde bile böyle saçma sapan yatak sahnelerinin zerresi yoktu.
velhasıl kelam, "ecdad tarih yazmış; torunu okumaktan, anlatmaktan aciz"
okumayan, araştırmayan, batılı olmakla modern olacağını zanneden abuk subuk bir hale gelen toplumdan bu nedenle doğru düzgün bir eser çıkmıyor işte.
"ucuz evliya filmleri" diye aşağılanan yapımlarda bile işin atmosferi çok güzel kurgulanmıştı.
i̇nşallah, ashab-ı kehf, hazreti yusuf dizilerinin yönetmeni faracullah silahşör meseleye el atar da tarihimizi güzelce anlatan bir film çekilir.
çağrı'nın yönetmeni mustafa akad mı? i̇slami (!) örgüt el-kaide tarafından öldürüldü. allah rahmet eylesin.
sinan özgenç'in genç dergi ocak 2013 sayısındaki almanakta yer verdiği, fakat kaş yapayım derken göz çıkardığı film. muhteşem yüzyılı eleştirelim derken fetih 1453'ü övmek olmamış. sayısal olarak ne kadar ''başarı'' elde ederse etsin muhteşem yüzyıl kadar ''muhteşem''dir. fatih'in hırsı uğruna peşine düştüğü i̇stanbul'u, başarısız olduğunda tespihini ayaklar altına alıp bir yerlere i̇syanı, hocasıyla özellikle babasıyla olan iletişimsizliği...savaş sahnelerindeki efektlerin basitliği...fatih'ten ziyade ulubatlı'nın yatak odası...
olmuyor olmuyor...
geçtiğimiz salı televizyonda yayınlanmış, üstelik sadece bir bölümü, devamı da haftayaymış,demek ki çok uzun film ya da demek ki biz bunun ekmeğini iki hafta yiyelim bolca reklam verelim reytinglerde birinci olalım diye düşünen gözünü hırs bürümüş televizyoncuların marifeti..
serdar tuncer'in bir konuşmada kaç kişi izledi diye sorunca el kaldıranlara allah affetsin dediği film.(http://www.youtube.com/watch?v=6roovv313xw link)
böyle bir düşünce insanlara tarihimizin anlatılması gerçekten takdire şayandır ama yapılmışken bir işin en güzelini yapmak lazım, yanlışı değil doğruyu göstermek ve öğretmek lazım. edep,haya olması lazım muhterem insanları zina işleyerek,kendi çocuğuna sevgi göstermeyip başka çocuğu severek göstermesi osmanlı ihtişamına ve adabına aykırıdır.
ulubatlı hasan'dan gayrı-meşru ilişkisi nedeniyle soğutmuştur bu film, hakları var mıydı buna? ben artık ulubatlı hasan'ı öyle hatırlayacağım. bir de akşemseddin'in pasifliği ve gemilerin karadan yürütülmesinin bu kadar basit bir şekilde geçilmesi, olmamış. yine de, ilerisi için bir adım olur belki diye düşündürüyor, umutlandırıyor.
bu olay insanlarımızın tarihi filmlere ne kadar ihtiyacı olduğunu ortaya koymuştur. i̇nşallah sırasıyla diğer tarihi filmelerimiz de gelir. tabi daha ciddi bir şekilde.
gişe rekoru kırmış ve türk sinema tarihinin en çok seyredilen filmi olmuş.
fatih aksoy'un gişe rekoru hakkındaki sözleri tam komedi:

''bu rakam, tarihi film konusunda birçok yapımcıyı cesaretlendirecektir ama üç-beş kuruşa saçma filmler çekip insanları tarihimizden soğutmasınlar!''
osmanlı üzerine olduğu için gerçeklerin yansıtılmadığı her zaman ki gibi bu bir sinema denilen bir film .hakkında çok konuşuldu beğenenler beğenmeyenler ,eleştirenler ve ellerine sağlık diyenler oldu .ama adı fetih1453 ise eğer içinde de adı gibi gerçekler olmalıydı.