çocuklarla girilen ilginç diyaloglar – dertli sözlük
saat 05.00 sularında yapılacak yolculuk için aile fertlerinin toplanmasını arabanın içinde uykulu gözlerle bekleyen 6 yaşındaki yeğenim, elinde kâbe maketi ile gelen halasını görünce şaşırarak gözlerini kocaman açar ve şu cümleyi kurar:

- aa! halam allah'ını da almış geliyor!
(10) (*) :) - abla, üniversiteye gittiğinde uzun bir süre anneme sarılamayacaksın. senin yerinde olmayı hiç istemezdim. der ve arkasını dönüp giderken ekler:- ama olacağım.
birkaç gün önce metroda ananesinin kucağında oturan 6-7 yaşlarındaki çocuk keşke artık korona bitse dedi. biz çocukken oyuncağımız kırılırdı ona üzülürdük. bu devirde çocuk olmak da zor
bütün gün balon şişiren yusuf sina (6) artık uyku vakti geldiğinde patlayan enerjisi ile birlikte;
"bütün korkularımı alsam balonun içine üflesem sonra patlasa ve tüm oda korkularımla dolsa hahaha"
diyerek bir çocuk neşesi saçtı ortaya.
8 yaşındaki kuzenim ile kahvaltının ortasında bir anda gerçekleşen konuşmamız;
e:eddai k: kuzen

k: en sevdiğin ferdi tayfur şarkısı hangisi?
e: - şaşırdığım için tereddüt ederek- bilmiyorum ki
seninki?
k: çiçekler açsın
e: -hatırlama amaçlı mırıldanırım- sevdalılar beni anlar diyebilirim herhalde
k: için yanar'ı biliyor musun?
e: hayır
k: akşam güneşi?
e: hayır
k: yıldızlarda kayar?
e: evet onu biliyorum
k: şükür! bunları uzun yolculukta dinlersen daha iyi geliyor ama zaman tünelinden açma eski plak olandan aç dinle.
e: o.o

babası sevdiği için onunla birlikte dinliyormuş, ailenin çocuğun zevkleri üzerindeki etkisine örnek. :)

+yeterince oyunumuzu oynadık artık etkinliğimizi bitirmemiz lazım değil mi pınar?
-ama ben annemi babamı çok özledim.
+bende çok özlüyorum ama hayat devam ediyor.
-ama ama senin annen baban yok ki.
(burada bi afallıyorum böyle bir cevap beklememiştim:))
+nasıl yok? senin olduğu gibi benim de ailem var yavrucuğum:))
-ama öğrtmenlerin annesi babası olmaz ki!!

bir okul öncesi çocuğun şaşırtan teorisi :)
bir dernekteyim, küçük bir çocuk (tahminen 6 yaşında) yalnız başına bir duvarın önünde duruyor. çocuk dikkatimi çekiyor. yanına çömeliyorum ve soruyum.
-merhaba ismin nedir?
+ahmet
-buraya kiminle geldin?
+abimle geldim.
(derken başka bir çocuk koşarak geliyor enseme yapıştırıp geçiyor. ben de arkasından "şuna bak yaaa ben senin askerlik arkadaşın mıyım" diye bağırıyorum. sonra çocuğa tekrar dönüyorum)
-abin kim?
+senin askerlik arkadaşın.

ben şok...