gimdes – dertli sözlük
başkanlığını hüseyin kamil büyüközer'in yaptığı, gıda ve ihtiyaç denetleme ve sertifikalandırma derneği.
özellikle helal gıda tüketme hassasiyeti olanların sıkça başvurduğu bir kurum.
elini taşın altına koymuş bir gurup samimi müslüman, her alanda destekleyip selamlıyoruz kendilerini.
(http://www.gimdes.org/)
alış veriş esnasında sertifikalı ürünlerin kontrolünün yapılabileceği android uygulaması da mevcut.
ürünleri helal dünya marketlerinde satılır.
defalarca uyarmama rağmen resmi fiş vermeyen marketler.(isteyince mecburen veriyor da farketmezsen bilgilendirme fişi adı altında vergi numarası vesaire olmayan bir kağıt veriyor)
marketin birinde uyardım, haktır bu diye, amaan oraya varana kadar dedi. amca nerde olduğunun farkında değil heralde biz şüpheli yemeyelim diye 1 saat yol tepip gidiyoruz vergi kaçırmaya amaan diyor.
bunu en az 3 ayrı helal dünya marketinde yaşadım. sistemleri bu.
maalesef çok kötü yönetilen bir organizasyon. yaklaşık on beş senedir kendilerini takip ediyorum. helal haram hassasiyeti olan insanlar için çok önemli bir iş yapıyorlar. fakat marka yönetimi, reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler konusunda fecaat derecede kötüler. temsilcileri röportajlarda bizim sertifikamızla milyon dolarlık ihracatlar yapılabiliyor diyor, amenna helali hoş olsun. ama hem uygulamaları hem de web siteleri milattan önce kalma sanki. doğru düzgün bir web sitesine geçmeleri on sene aldı. uygulamaları kullanışlı değil. hangi firma neden sistemden çekildi öğrenemiyoruz. yazık günahtır. tüketiciyi bilgilendirme konusunda çok zayıflar. bu şekilde büyük firmaların, mesela tadelle-içim vs., bu kuruluşu ciddiye almaları mümkün değil. sosyal medyada gıda dedektifi adlı bir hesap var örneğin. bildiğim kadarıyla tek bir kişinin amatör çabalarıyla başladı. sosyal medya ayağını akıllıca yönettiği için şu an milyonlarca takipçisi var ve gıda sektörü tarafından muhatap alınıyor. birçok cemaatin tarikatin ve hocaların destek verdiği gimdes'in mevcut durumu gerçekten içler acısı.

gimdes'in bu işe yaklaşımı da çok saçma. insanlar hazır gıda tüketmeye mecbur kaldıkları için helal sertifika ihtiyacı doğuyor. insanlara ekmeğini, sirkeni, salçanı evde yap demenin hiçbir anlamı yok. ben zaten bunları evde yapamadığım için sana muhtacım. biz bu kurumdan önce türkiye'deki büyük gıda kuruluşları ile muhatap olabilecek derecede bu alanda otorite olmasını bekliyoruz. beyefendiler/hanımefendilerin en önemli meşgalesi evde sirke yapma atölyesi vs. düzenlemek. hal böyle olunca gimdes'in sertifika verdiği kuruluşların çoğunu kimse tanımıyor. zaten bir kısmı yerel üretici, prestij olsun diye bu belgeyi alıyor. ya da dini hassasiyeti olan tarikat/cemaat çevrelerinden, mesela erpiliç. bu şekilde kendi yağında kavrulup gidiyor. gimdes de küresel güçler, dünyayı yönetenler, global aşı sermayesi falan diye sayıklayıp dursun bakalım. bu şekilde hiçbir derde çare olamayacaklar. adam akıllı bir alternatif çıkması lazım.
1/2

türkiye'deki "helal gıda"(*) hassasiyetinin temsil edilmesi ve kurumsallaşması adına gayret gösterip bu işin zahmetini çeken ilk oluşum diyebiliriz. zira gimdes öncesinde güvenebileceğimiz ve helal gıda konusunda kendimizi avutabileceğimiz tek şey; ülker ürünlerinin arkasında yazan "domuzdan elde edilmiş katkı maddesi kullanılmadığı" cümlesiydi. dolayısıyla bu konudaki çabalarından dolayı haklarını ödeyemeyiz.

tüketici olarak gimdes'i bizde kıymetli kılan hem bu işin ilk temsilcisi olması hem de tse'nin helal sertifikalandırmasına göre(*) "takva"ya daha çok dikkat ettiğini düşünmemiz olsa da yukarıdaki eleştirilere katılmamak mümkün değil.

ilaveten, sertifikalandırma sürecindeki hassasiyetlerinin ve tavizsizliklerinin, artık tekelci bir tahakküme dönüştüğü yönünde bazı firmalardan serzenişle karşılaşabilirsiniz. hem bu tavır hem de masraf boyutu nedeniyle gimdes'ten ayrılmak isteyenin karşısına bu sefer "aa sertifikası yenilenmemiş/iptal edilmiş" algısı ortaya çıkıyor ve bu da tüketicide "demek ki ürünleri helal değil, o zaman bunlardan alınmaz" düşüncesine dönüşüyor. dolayısıyla firmalar için gimdes'ten sertifikalı olmak bir dert, olmamak ayrı bir dert. sırf müşterisine laf anlatamayacağı için gimdes sertifikasına devam etmek zorunda kalan firmalar da yok değil. oysa ki kullandığı malzemeler helal sertifikasını gerektirmeyecek kadar doğal.
2/2

gimdes sertifikası tüketici için bir can simidi olsa da mesela; glikoz şurubu içeren ve sağlığa zararlı olduğu bilinen bir ürünün helal sertifikalı olmasının mantığını anlamak mümkün değil. helale odaklanıp sağlığı öteleyen bir helallik anlayışı olabilir mi? özetlemek gerekirse; helallik konusunda iki ürün arasında kalmış hassas tüketici için gimdes sertifikası turnusol görevi görebilir. şahsen aynı niteliklere sahip içeriği kritik bir ürünün gimdes'lisi varsa onu tercih ediyorum.(*) ancak gimdes'li diye kalitesiz ürüne de para vermiyorum.

"helal sertifikalı ürün" dünya genelinde her geçen büyüyen müthiş bir pazar ve bu sertifika firmalar için büyük öneme sahip. özellikle yurtdışında ve farklı dinlerin bulunduğu ülkelerde ürünün tercih edilmesi noktasında helal sertifikası ciddi bir referans. durum böyle olunca bu sertifikanın türkiye'de tüketiciler nezdinde pek bir önemi olmasa bile dünya piyasasında satış yapmak adına sertifikalandırma firmalar için katlanmak zorunda oldukları bir süreç. yoksa ne işi olur şarap üreticisi tadelle'nin helal sertifikasıyla...