'dost istersen allah yeter,düşman istersen nefis yeter.'
bazen cevabını gerçekten ama gerçekten çok merak ettiğim bir soru. en yakınımız olan her zaman dostta en nefret edilen her zaman düşman mı sanki gibi düşünceleri de beraberinde getirir aklıma. ama bildiğim tek cevap şu. en büyük dostta en büyük düşmanda insanın kendisidir kendine.
atalarımızın bu probleme yıllar önce bulduğu formül: (bkz:dost başa,düşman ayağa bakar) = dost-berber, düşman-ayakkabıcı...
hasılı dostu da düşmanı da uzakta aramaya gerek yok. dost, bize şah damarımızdan yakın olan cenab-ı hak,düşman ise resul-i ekrem(s.a.v)in "en tehlikeli düşman,iki böğrün arasına yerleşmiş bulunan nefstir." buyurduğu nefstir.
hasılı dostu da düşmanı da uzakta aramaya gerek yok. dost, bize şah damarımızdan yakın olan cenab-ı hak,düşman ise resul-i ekrem(s.a.v)in "en tehlikeli düşman,iki böğrün arasına yerleşmiş bulunan nefstir." buyurduğu nefstir.
dost istersen allah yeter o dost i̇se herkes dosttur.
bir müslüman için cevabı kolay soru: allah. nam-ı diğer "el- veli"
ha! dost bulunmaz olunur. dolayısıyla asıl mesele "ben dost muyum?" sorusunun cevabıdır.
ha! dost bulunmaz olunur. dolayısıyla asıl mesele "ben dost muyum?" sorusunun cevabıdır.
artık cevabını bulmakta zorlandığımız bir soru.. müslümanı müslümana kırdıran bir devirde tutacak bir sağ el kalmadı neredeyse.. firaset sahibi olmalıyız..
