gurbet deyince aklıma hz. ebubekir ve hz. bilal gelir. çünkü hz. aişe medine'ye hicretten sonra bir gün rasulullah'ın yanına gidip der ki: ey allah'ın rasûlü babam ve bilal hastalanmışlar, ahhh o ispir otlarının kokusu ahh ebu kubeys dağının taşları diyerek hüzünleniyorlar. allah rasûlü mahzun olur ve " ya rabbi mekkey'yi bize sevdiediğin gibi medine'yi de sevdir" diye dua eder. oysa hicret bize okurken ne kadar kolay geliyor.kitaplarda yazıyor lakin hayat kitaplarda yazana benzemiyor.