ben sofi değilim, hatta ehl i tarik dahi sayılmam. amma hırz u can ile tarikat ve tasavvuf müessesesinin safvetini ıspat ederim. gerçi mesail-i islamiyenin münakaşa suretinde bahsi caiz değildir. lakin echelin ağzına bir sille i tedib için her halukarda hazırım. böyle olmaz ki azizim. bin yıllık bir müessese ve binler ehl i iman yetiştirmiş bir usuldür, ecdadımız fatih-i muhammedi den tut medar ı iftihar bildiğimiz tarihimiz hep ehl i tarikat veya ehl i tasavvufturlar. bu dahi öyle bir ıspattır ki hepsine müşrik denilmeden tasavvuf ve tarikata şirk isnad edilmez..amma her cemaata her tarikata her mutasavvıfa temizdir alidir demiyoruz. diyoruz ki, necaset ferdlerdedir, münafıklardadır. amma sistem nezihtir. her ne zaman ve zemin olursa olsun merğub meta taklid edilir. şu meşhur iphone ların samsung ların çakması, çıktı diye o markalar kötülenir mi? veya insanların ekserisi o markalar üzerinden dolandırılıyor diye o markalara dolandırıcı denir mi? heyhat bağdattaki kötü esnafın suçuyla istanbuldaki esnaf mesul edilir mi.bin cihette ıspat ederiz, bir çocuk zihniyle dahi idraki mümkündür ki, tarikat ve tasavvufa dil uzatmak, ya cehldendir, ya münafıklıktandır. cehl de ikidir: cehl ile mesul olunmaz, yeter ki öğrenmek gayesi olsun. ama ikinci kısım cahil var ki hem cahildir, hem bilmeye niyeti yok, karalar durur, kendi bildiğine mutemeddir, o mesuldür. iki müselman birbirine kafir dese biri kafir oldu kaidesince, bu ne pervasızlıktır deriz. biz demekle mesuliyet kalkar. icma ihtar ederse, ferd inad ederse dalalettir. haydi!