mezarlık – dertli sözlük
yunus emre hazretlerinin bir şiiri geldi hatırıma:

yalancı dünyaya konup göçenler
ne söylerler ne bir haber verirler
üzerinde türlü otlar bitenler
ne söylerler ne bir haber verirler

kiminin üstünde çimenler biter
kiminin başında sıra serviler
kimi masum kimi güzel yiğitler
ne söylerler ne bir haber verirler

toprağa karışmış nazik tenleri
söylemeden kalmış tatlı dilleri
gelin duadan unutman bunları
ne söylerler ne bir haber verirler

yunus der ki gör takdirin işleri
dökülmüştür kirpikleri kaşları
başları ucunda hece taşları
ne söylerler ne bir haber verirler.
soğuk bir yanı vardı hep..
taki sevdiğin birini defnedinceye kadar..
ölüm.. ne sırlı bir yolculuk..
duyarlar ayak seslerini,konuşmalarını..
duyduklarını bilerek hareket etmek meğer ne kadar farklı bir halmiş.. allahım sen tüm müminlere rahmet eyle.. kabir azabından ve cehennem azabından koru..
benim güzel annemi de.. amin
ahiret hava yollarının kalkış mekanı. dönüş bileti olmayan tek mekan.kalkış saati bilinmeyen tek sefer. yanında yolcu kabul etmeyen seferin yolcu uğurlamadaki tek mekanı. gidenin ardından su gibi geri dön diyemeyen kişilerin göz yaşı döktükleri yer.geri dönüşün olmadığının bilindiği ve elvedaların dilden en zor çıktığı yer. giderken olan kişi sayısından bir eksik olarak geri çıkılan mekan.
genç, yaşlı, kör, sağır, kadın, erkek... hiç bir ayrımı yoktur, hepsini kabul eder, tek şartı ölmek.