üşengeçlik – dertli sözlük
bazen gerekli olan bir şey.her zaman her şeyi yapacaksın diye bir kural yok ya arada da üşenip eli eteği bir çekmek gerekir. en azından vücudunuz az dinlensin. :)
hayatından sıkıldığın insanları çıkarmak yerine onlarla yetinip yerine yenilerini koymak için çabalayacak enerjiye sahip olmamak. hayatındakilerle yolları ayır, acaba haksızlık mı ettim gel gitleri yaşa, özle, sonra yeni ortamlara girip yeni insanlara ısın, ortak özellik ara bul muhabbete gir, onları artı eksi değerlendir, beklentiye gir, hayal kırıklığı yaşa, kendine kız, sanki bana iktidar partisi gibi vaat mi verdi de bunu bekliyorum sorunsallarında boğul, ben kimim? bunlar da kim? varoluşsal hezeyanlarını yaşa, sonra depresyona gir onlardan da uzaklaş, kendine kız... sevgi saygı merhamet idealizm dünya bizi bekliyor ümmet sevgisi ile tekrar insan arasına karış derken...aman boşver.
gençliğimizin onulmaz derdidir. herşey benim ayağıma gelsin aman ben kılımı kıpırdatmayayım anlayışının zamanla eklemleri küflendirmesidir. bencillik ile eş zamanlı ilerleyen bir marazdır. iki kişilik kocaman bir sıra ve fakat tek kişilik sandalyelerde otururken dahi ayağa kalkıp sandalyesini ileri çekmek yerine, oturduğu yerden bütün sırayı kendi önüne çekmek sureti ile herşeyi ayağına çağırmayı ne denli alışkanlık haline getirdiğini göstermektir. üstelik bütün sınıfın düzenini bozmak pahasına, rahatsız edici o sürtünme sesini çıkarıp dikkatleri dağıtmak pahasına...
(bkz:üşengençlik)
belirtisi bahanedir.
bir kişi fazlaca bahane üreyiyorsa, ciddi derecede üşengeçlik hastalığına düçar olmuştur.

ileri seviyesinde ise suçlama başgösterir.
kişi, birileri suçluyorsa, mesele kangren olmuştur.

aslında bununla ilgili bir video vardı ama youtube yasak. bulamam şimdi.
youtube da neden yasaklanır anlamadım zaten. hükümetin yüzünden video paylaşamıyoruz.
bir başka örneğine geçen gün bankada rastladım.
memurlardan biri, yaklaşık on adımlık mesafedeki arkadaşına işlemle ilgili bir şey soruyor, adam anlattı anlattı baktı olmayacak tekerlekli sandalyeyle taa diğer memurun yanına gitti. bir baştan diğer başa, üşengeçliğin bu derecesine bakakaldım.