fetih politikasını bilmeyen kişiler için, haksız yere gasp edilmiş bir mekân olarak gözüküyor. ama bilinmesi gereken bir durum var ki, fetihle beraber islamlaşan istanbul'da, halkın çoğunluğunun sahip olduğu dine mensup ibadet mekânları açılmıştır, var olan eski ibadet mekânlarının da bir kısmı dönüştürülmüştür. ayrıca azınlıklar için, bölgesel ihtiyaca göre şapel/kilise ve sinagoglara dokunulmamıştır. bu da islam dininin hoşgörü dini olması vesilesiyledir. yıkmak, kırmak, parçalamak söz konusu değildir. maalesef ki, bizim mabedlerimize bir çok ülkede aynı hassasiyet gerçekleşmemiştir. bir müslümanın, öncelikle olayları bütünüyle görmesi, sonucu, buna göre değerlendirmesi gerekir.
hakkında yapılan tanımlar için üzüldüğüm camidir.halihazırda müzedir fakat aslen bir kilise de değil camidir.bizatihi fatih sultan mehmet hazretlerinin fetih ganimeti ve bize mirasıdır.peygamber övgüsü almış, tarihi boyunca tarihin büyük devletlerine başkentlik yapmış bir şehrin fetih sembolu olduğu ve mal sahibinin malında istediği gibi tasarruf edebileciği unutulmamalı; camiye çevirilişi bunlarla birlikte değerlendirilmelidir.ayrıca binasında da mimar sinan ve ondan sonra gelen mimarların en az bizanslılar kadar etkisi vardır.hatta işin ehillerine göre hala ayaktaysa bunu osmanlı mimarlarına borçludur.
başbakanın sultanahmet dolduğu zaman açarız demesi de ayrıca hazindir.sanki açılmasını isteyen yüzbinler camilere sığamadıkları için mi açılsın diyor? öyle yaklaşacaksak çamlıca camii ne demek oluyor; ağaçlar çevre camilere sığmıyor mu? eğer gelecek kuşaklara başbakan erdoğandan kalıcı bir iz bırakılmak isteniyorsa ayasofyanın açılması bu "vazife"yi yüz defa daha güzel eda edecektir.
bununla birlikte başbakan ayasofyanın siyasi önemini kavrayamıyorsa orda ne işi var? eğer farkındaysa "derin devleti" karşısına alan bir başbakanı ayasofya hakkında takiyye yaptıran nedir?