kadın erkek farkı – dertli sözlük
yeri gelince kabul edilen farkdır. businessweek dergisinin 20 kasım 2000'deki sayısında lider olarak kadınların üstün olduğunu söylemiş. liderlik yetenekleri konusunda belirlenen özellikler ve ankete katılanların bu özelliklerde kimi daha çok tercih ettikleri aşağıdaki gibiymiş:

başkalarını motive etme: kadınlar
iletişimi teşvik etme: kadınlar
işini kaliteli yapmak: kadınlar
stratejik planlama: kadın ve erkek eşit
başkalarını dinleme: kadınlar
meseleleri analiz etme: kadın ve erkek eşit

kadınların çok konuştukları, işlerini titizlikle yaptıklarını (güzel yazı yazmak, dantel örmek), kocalarını bir işi yapmaya ikna etme maharetlerini zaten biliyorduk. ilginç olan ise erkeklere ancak stratejik planlama ve meseleleri analiz etme konusunda pay verilmesi. avrupa ve amerika gibi daha özgür (*) memleketlerde çok fazla kadın lider göremiyor oluşumuz bu araştırmaya bir yanlılık karıştığını gösterse bile erkeklerin sözü geçen iki özellikle anılması, defalarca duyup da kabul etmek istemediğimiz bir hadisi hatırlatıyor:

--- iktibas ---

ashab-ı kiramdan ebû said el-hudri anlatıyor. bir ramazan veya kurban bayramıydı. resul-i ekrem efendimiz bayram namazlarını kıldığımız namazgaha geldi. bir tarafta kadınlar da bulunuyordu. onların yanından geçti ve şu hitapta bulundu:

"ey kadınlar, sadaka veriniz istiğfarı çok yapınız. çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz."

bunun üzerine o kadınlar: "ya resulallah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş" diye sordular.

resulullah (a.s.m.) şöyle cevap verdi: "çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. ne gariptir ki, kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim."

kadınlar tekrar sordular: "aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, ya resulullah?"

resulullah (a.s.m.) "kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?" diye sordu.

kadınlar "evet" cevabını verdiler. resul-i ekrem efendimiz izah etti ve tekrar sordu:

"işte bu aklın eksikliğinden. hayız gördüğü zaman (günlerce bekler) namaz kılmaz, ramazan'da bir müddet oruç tutmaz değil mi?"

kadınlar, "evet" dediler.

--- iktibas ---

duyduğuma göre eski kadınlar bu hadisten gocunup akıl konusunda üstünlük yarışına girmezlermiş.
almanya'da yapılan bir araştırmaya göre kadınlar yılda 64 kez, erkekler ise 17 kez ağlıyormuş. türkiye'ye göre bu sayılar abartılı olsa da iki cinsin ağlama sıklığında bir fark yok değil. kadın haklarını korumak ve eşitliği sağlamak adına bu farkın giderilmesi için "erkekler ağlamaz" atasözünün literatürden çıkartılıp "(kadın için) dik durup ağlamamak" deyiminin kazandırılması ile başlayan ve erkeklerin duygusallaştırılıp kadınların duygusuzlaştırılmasıyla devam eden sosyokültürel reformların yapılması uzak ihtimal değil.

--! spoiler !--
bu arada almanya'da kadınlar dışarıya çalışmaya gittiklerinden erkeklerin evde bebek büyüttüklerini duymuştum. böyle erkekleşen kadınlar nasıl her hafta ağlayabiliorlar hayret doğrusu.
--! spoiler !--