1935'te vefat eden ünlü medya teorisyeni walter williams'ın, gazeteciliğin amentüsü'nde (*) gazeteciler için altını çizdiği önemli bir düstur vardır: allah korkusu ve vicdan sahibi olma.
i̇nsanlara nasıl giyineceğini, nasıl konuşacağını, nasıl davranacağını, ne yiyeceğini, nasıl düşünmesi gerektiğini, nelerden hoşlanıp hoşlanmayacağını, neye inanıp inanmayacağını öğreten, kullanıcısına göre silahtan daha etkili olabilen, kutsal/kitlesel manipülatör güç.
benim zamanımızın medyasını nitelemem şu hikayecikteki gibi:
kadının biri çeşmeden su dolduruyormuş. testisi bir taşa değmiş ve kırılmış. kadın gayri ihtiyari, ağzına gelen cümleyi söylemiş:
-köroğlu gözün kör olsun. testimi kırdın.
o sırada da köroğlu çeşmede atını suluyormuş. kadının bu sözünü duyunca sormuş:
-hatun, sen köroğlu nu tanıyor musun?
kadın; hayır, tanımıyorum deyince tekrar sormuş:
-tanımıyorsun da neden gözün kör olsun diyorsun, sana ne yaptı ki?
kadın demiş ki:
--herkes öyle söylüyor! ben de söylüyorum, bir zararını görmedim onun.
şimdi bu darb ı mesel' de olduğu gibi herşey. medya da bizi görmediğimiz, bilmediğimiz duymadığımız her şeye inandırıyor. nice haklıyı haksız, nice haksızı da haklı gösteriyor, resmen kandırıyor insanları. i̇pe insan götürüp, ipten alma kudretine sahip.
o bizi yönlendiriyor, onu da bir yönlendiren var muhakkak ama, kimlerin emrindeyse artık hayrımıza çalışmadıkları kesin. sonuç olarak biz de hiç tanımadığımız birileri için sokaklarda nara atabiliriz "gözün kör olsun köroğlu" ya da ne bileyim "hepimiz ermeniyiz" falan diye.
'eğer dikkat etmezseniz ; medya mazlumlardan nefret etmenize, ve zalimleri sevmenize sebep olur !' malcolm x